Bakın şimdi kayıyor ve kuyruğuyla ne yaptığına bir bakın. | TED | وشاهدوه الآن ينزلق وشاهدو ما يفعله بذيله |
Başka bir deyişle fay, o zamandan beri kayıyor. | Open Subtitles | بمعنىً آخر، ما زال الصدع ينزلق منذ ذلك الحين. |
Ne zaman bir şey yakalasak elimizden kayıyor. | Open Subtitles | في كل مرة نصل إلى شيئ ما حقيقي فقط ينزلق الأمر من بين أصابعي |
Özür dilerim, parmaklarımın arasından kaydı. Her şey parmaklarımın arasından kayıp gidiyor. | Open Subtitles | آسف ، إنها إنزلقت من أصابعي فقط كل شيء ينزلق عبر أصابعي |
Şimdi bile, gezegenlerinin sırasını ezberlerken, başka bir şeyler kayıp gidiyor, belki bir çiçeğin adı, bir amcanızın adresi, Paraguay'in başkenti. | TED | وحتى الآن، حينما تذكر ترتيب الكواكب شئ أخر ينزلق بعيداً، ربما زهرة الزهرة، عنوان أحد أعمامك، عاصمة البارغواى |
Kılıçtaki boşluğa bastırırsan artık elinden hiç kaymaz. | Open Subtitles | إضغطي الفتحات التي على السيف سوف لن ينزلق |
Böylece, ona yönelecek, sonra kayarak koca bir çamur yığınına saplanacak. | Open Subtitles | لذا سيركض صوبهـا و ينزلق على الجليد إلى كومـة كبيرة مـن الطيـن |
Diğeriyse, bir barda yarı sarhoşken ağzından kaçıverir. | Open Subtitles | والثاني ينزلق منك في حانة عندما تكون نصف سكران |
Narin ayak bilekleri, parfüm kokulu suya doğru kayıyor. | Open Subtitles | كاحلها الرشيق ينزلق ضمن الماء العطر |
Bu Hennigan insanın boğazından kayıyor sonrasında kokusunu bile alamıyorsunuz. | Open Subtitles | هذا الـ"هينيغان" ينزلق بنعومة... وفيما بعد، لا تفوح منك الرائحة... |
kayıyor, topu alıyor ve geri yolluyor. | Open Subtitles | إنه ينزلق ، يلتقط الكرة و يرمي بها |
- Çok iyi gidiyorsun. - kayıyor. | Open Subtitles | .. أنتِ تبلين حسناً حبيبتي، إنه ينزلق |
Radyatör aşırı ısınıyor, vites dişlisi kayıyor ve depoda bir delik olmalı çünkü 4 caddede 10 litre yakıyor sanki. | Open Subtitles | المشع حرارته زائدة جهاز نقل الحركة ينزلق ولابد من وجود تسرب في حاوية الوقود لأني أقطع أربعة شوارع للغالون اشتريت سيارة يقارب عمرها الستون |
Penceremin sapı sürekli elimden kayıyor. | Open Subtitles | لقد كنت أتسائل قفل نافزتي ينزلق |
Bu buzullar kayıyor. | Open Subtitles | هذا النهر ينزلق. |
Çabuk, geri kayıyor. | Open Subtitles | تماسك - أسرع، إنه ينزلق عائداً |
Elimden kayıyor! Elimden kayıyor! | Open Subtitles | انة ينزلق لاسفل |
Ve bu tahta disk, üzerine bir şey koyup tutabileceğiniz, ellerinizde kayıp gidebilecek şekilde düşünülmüştür. | TED | والقرص الخشبى تم التفكير فيه حقا كشئ ترغب في أن تحمله، ومن شأنه أن ينزلق بسهولة بين يديك. |
Kum gibi parmaklarımın arasından kayıp gittiğini hissediyorum. | Open Subtitles | كل هذا موجود الآن وأشعر انه ينزلق من بين اصابعي وكأنها مملوئه بالرمل |
Stockton avlusundan idare etmek zorunda kalsam bile bunun parmaklarım arasından kayıp gitmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن ينزلق هذا من أصابعي حتى لو بإدارته في ساحة ستوكتون |
İpe her zaman bileğine dola böylece düştüğünde elinden kaymaz. | Open Subtitles | أبقي الحبلُ دائماً حول الخاصرة ثم لن ينزلق عندما تضرب بقوة |
Bu koca kayalığın dengesizliği ve her an yeniden kayarak çocuğun altında kalabilme ihtimali de cabası. | Open Subtitles | لا يُساعد كون هذا الجُرف كلّه غير مُستقر، ويُمكن أن ينزلق في أيّ وقتٍ ويدفنه. |
Diğeriyse, bir barda yarı sarhoşken ağzından kaçıverir. | Open Subtitles | والثاني ينزلق منك في حانة عندما تكون نصف سكران |
Ve birkaç saat içinde yaklaşık 5 milimetre kaymış. | Open Subtitles | ثم ينزلق بمقدار 5 مليمتر في فضاء ساعتين. |