"ينظر إليّ" - ترجمة من عربي إلى تركي

• bana bakıyor
• bana bakıyordu
• bana baktığında
• bana baktığını
• bana bakıp
• bana baktı
• yüzüme bakmıyor

Bu Çinli alaylı bir şekilde durmadan bana bakıyor. Neyi var ki bunun?
. هذا الشخص الصيني يظل ينظر إليّ و هو مبتسم ما مشكلته ؟

- Hayır! Çünkü herkes bana bakıyor şu an.
الجميع ينظر إليّ لا أريد التواجد هنا حتى

Üstgeçide kurulmuş bana bakıyordu.
جالساً أمامي مباشرة فوق المعبر ينظر إليّ

Çalışırken bana bakıyordu, sanki evcil hayvanıymışım gibi,
وكان ينظر إليّ بينما كان يعمل كما لو كنتُ حيوانه الآليف

Ama bazen bana baktığında beni olduğum gibi gördüğünü biliyorum.
ولكن أحياناً عندما ينظر إليّ أشعر بأنه يرآني كما أنا

Sonra arkamı döndüm başta eşimle konuştuğunu sanmıştım sonra direk bana baktığını fark ettim.
فاستدرتُ، في البداية ظننتُه يقصد زوجتي، ثمّ أدركتُ أنّه ينظر إليّ

bana bakıp beni öptüğünde, bütün dertlerimi unutuyordum.
وعندمـا كان ينظر إليّ ويقبلني، كانت تذهب كل مخـاوفي.

Eskiden beni hiç iplemezdi bile, ama artık sürekli bana bakıyor, malları çaldığımızı öğrenmiş gibi.
أعني , كنت غير مرئي بالنسبة له لكنه بعد ذلك بدأ ينظر إليّ كما لو أنه يعرف أننا سرقنا تلك النبتات منه

Dün adam bana bakıyor zannedip Sabrett hot dog arabasını devirdi.
بالأمس، توقف أمام كشك مقانق مقلية... لأنه ظن أن الرجل ينظر إليّ...

Sen hariç herkes bana bakıyor.
الجميع هنا ينظر إليّ إلا أنتِ.

Aman Tanrım. Sanırım bana bakıyor.
يا إلهي، أظنه ينظر إليّ

Fırının kapağını açtım. Orada durmuş bana bakıyordu.
فتحت باب الفرن, و كان هناك ينظر إليّ

İyi tarafı, Harrid dediğinde sanırım bana bakıyordu.
الأمر الجيد هو أنه كان ينظر إليّ عندما قال (هاريد)

- Beni kastediyor, Moss. - bana bakıyordu.
(ــ هو يقصدني أنا، (موس ــ كان ينظر إليّ

Babam bana baktığında, gözlerinde nefreti görürdüm.
عندما كان والدي ينظر إليّ كانت الكراهية في عينيه هل تعرف كيف يكون ذلك الشعور ؟

bana baktığında içimi gördüğünü hissediyorum.
عندما ينظر إليّ أشعر وكأنه ينظر لي مباشرةً

bana baktığında bunu gözlerinden anlıyorum.
لكن بوسعي رؤية ذلك بعينيه حين ينظر إليّ

Ayrıldıktan sonra dışarı çıktım ve bir adamın bana baktığını gördüm.
لكن بعد إنفصالنا خرجت إلى الشارع ورأيت شاباً ينظر إليّ

Daha doğrusu, herkesin bana baktığını gördüm.
سحقًا، بل كان الجميع ينظر إليّ!

Çoğu kişi bana bakıp olmadığım birini görürler.
ينظر إليّ أغلب الناس ولا يرونني على حقيقتي.

Adam sürekli dik dik bana baktı. Beni rahatsız etti.
ذلك الرجل كان ينظر إليّ طوال الوقت، لقد أخافني

Onunla konuşurken yüzüme bakmıyor.
انه لا ينظر إليّ عندما أتحدث