Bugün burada silahını Temizleyen ikinci kişisin. | Open Subtitles | أنت الشخص الثاني الذي اجده هنا وهو ينظّف أسلحته. |
Ve Camelot'taki hiç kimse, ahırları Temizleyen bir çocuğun önünde diz çökmez. | Open Subtitles | ولن ينحني أحد في "كاميلوت" أبداً للفتى الذي ينظّف الإسطبلات |
Bu giysiyi Temizleyen şey terlemektir. | Open Subtitles | والعرق ينظّف هذه الحلة. |
Bir enerji alanında gizleniyor. Kocaman. Kanıtları temizliyor. | Open Subtitles | غطّى في حقل طاقة بينما ينظّف الدليل. |
Tamam, fırın kendi kendini temizliyor. | Open Subtitles | حسناً، ينظّف الفرن نفسه. |
Dönüşümlü olarak çocuklara bakıp temizlik yaptılar. | TED | و كن يقمن بتبادل الأدوار بين من ينظّف ومن يرعى الأطفال. |
Elektrikli süpürgesini temizliyordu. Tek yapmamız gereken 5 metre yürümekti. | Open Subtitles | كان ينظّف مكنسة كهربائية كان يفترض بنا التحرّك لعشرة أقدام |
Hayır. Pişiren benim. Temizleyen başkası olacak. | Open Subtitles | كلا ، أنا أطبخ شخص آخر ينظّف |
Daha çok "Bay Güç Belâ Temizleyen" gibi | Open Subtitles | يبدو أكثر كـ مستر (من الصعب أن ينظّف) |
Yani "Bay Temizleyen" mi? | Open Subtitles | أقصد,مستر (كلين=ينظّف) |
Kiliseyi temizliyor. | Open Subtitles | إنه ينظّف الكنيسه |
O, evi temizliyor. | Open Subtitles | هو ينظّف بيت. |
Ianto bizden sonra temizlik yapar. Bizi her yere zamanında ulaştırır. En iyisini yapmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | (إيانتو) ينظّف الآثار بعدنا، ويوصلنا إلي أي مكان، فى التوقيت المحدّد أبذل قصاري جهدي |
temizlik yapmam lazım. | Open Subtitles | أنا gotta ينظّف. |
Sanki volkan boğazını temizliyordu. | Open Subtitles | ببساطة : البركان ينظّف حنجرته |