"ينهضون" - ترجمة من عربي إلى تركي

• kalkıp
• kalkıyorlar
• yükselen
• kaldırıp
• kalkamayışlarını

Yani ölü insanlar gecenin bir yarısı kalkıp beyin ameliyatı gerçekleştiremezler.
أعني أنّ الموتى لا ينهضون من قبورهم لإجراء عمليات على الدماغ.

Yerleşik sistemler, işin başındakilere değişim rica etmekle değişmez, bu sistemler, istedikleri olmayan bütün insanlar ayağa kalkıp, o değişimi bizzat yaparsa değişir.
الأنظمة المتينة لا تتغيرعن طريق طلب ذلك من المسؤولين عنها، تتغير بسبب جميع الناس الذين ليس لديهم ما يريدون ينهضون ويحققون ذلك التغيير.

Sen onlara vuruyorsun tekrar kalkıyorlar. Ben vuruyorum orada kalıyorlar.
أنت تضربهم، ثم ينهضون مجدداً أما أنا أضربهم، يظلون مستلقين

Çocuklar düşse de, hemen kalkıyorlar.
حالما يسقطون، فإنهم ينهضون مباشرة

Bu karanlık uçurumdan yükselen muhteşem bir şehir ve şahane bir halk görüyorum.
أرى مدينة جميلة وشعب رائع ينهضون من هذه الهاوية

Bu oyun kesinlikle çocukları kaldırıp hareket ettirdi.
بالتأكيد، جعلت هذه اللعبة الأطفال ينهضون ويتحركون.

Kahramanların düşüşlerini ve bir daha kalkamayışlarını izlemeye bayılırım.
أحب مراقبة الأبطال يسقظون ولا ينهضون

Sabah kalkıp duş alan insanlar içindir para hesabını yapabilenler içindir.
لأشخاص ينهضون من أسرتهم بالصباح ويستحمون

Pekala, ölü bir adam kalkıp... tekrar insan öldürmeye devam edemez.
الأشخاص الموتى لا ينهضون ولا يستمرون بقتل الناس

Nedenini bilmiyorum ama ölüyorlar, kalkıyorlar ve...
لا أدري لماذا لكنهم يموتون ثم ينهضون و يبدأون في...

Aslında, ayağa kalkıyorlar.
في الواقع، ينهضون

"Güzel bir şehir görüyorum." "Ve bu cehennemden yükselen muhteşem insanlar."
أرى مدينةً جميلة، وأشخاصٌ رائعين ينهضون من هذه الهاوية"

Dünyadan yükselen ölümü gördüm.
أرى الموتى ينهضون من الأرض

Erkekler poposunu kaldırıp, kendi işini yapar.
الرجال ينهضون ويساعدون أنفسهم بأنفسهم

Ruby, çocukları yataklarından kaldırıp buraya getir.
روبي)، اذهبي لتجعلي الأطفال ينهضون من فراشهم) واجلبيهم إلى هنا