Kızımın onu mahvetmekle tehdit eden bir adamla evlenmesini istemiyorum. | Open Subtitles | ! لا أريد أن تتزوج ابنتي رجلاً يهددها بتدمير سمعتها |
Az evvel onu ölümle tehdit eden bir adam gördüm, kız onun için buraya geldi. | Open Subtitles | لقد شاهدت رجلاً يهددها بالقتل لكي تأتي لهنا فلا تتحدث معي عن الموافقة |
Geriye dönen yetişkinler o kadar toklardır ki zorlukla yürüyebilmektedirler ama şu anda onları tehdit eden yırtıcı bir hayvan olmadığı için acele etmeseler de olur. | Open Subtitles | تكون الحيوانات البالغة العائدة للمستعمرة معبئة بالطعام لدرجة أنها بالكاد تستطيع المشي لكن , ومع عدم وجود مفترس يهددها الآن |
Onu korumak için. Suçlular onu tehdit etmesin diye. | Open Subtitles | من أجل أن أحميها أخشى من أن يهددها أحد المجرمين |
Ya da benim yaptığımı yapabilirsiniz, onu tehdit eden öfkeli ve hayali bir komşu yaratın ve bunun icabına bakacağınızı söyleyin. | Open Subtitles | بأي من الطرق , أجعلها تعتمد عليك في التوصيلات أو أنت يمكن أن تستخدم ما أذهب اليه شخصياً وهو أن اختلاق جار غاضب خيالي يهددها |
Başmüfettiş Japp'e göre, Nathan kadını tehdit ediyordu. | Open Subtitles | بالنسبة لك ياسيد جاب ,يبدو وكأن هذا الشخص يهددها, |
Belki de Bedford ona olayı açıklaması için para veriyordu Morgan da sessizce şehirden gitmesi için onu tehdit ediyordu. | Open Subtitles | ربما (بيدفورد) كان يدفع لها لتفضح العلاقة و(مورجان) كان يهددها لأن تصمت ثم ترحل |
Anneni tehdit ettiğini kanıtlanırsa kasıtlı adam öldürme suçuna girer. | Open Subtitles | إذا أثبتـنا بأنه كان يهددها يمكنها أن تحاكم بجريمة القتل المتعمد |
Kız kardeşin o eve girdiğinden beri yanında sanki birinin daha olduğunu onu seyrettiğini tehdit ettiğini hissediyordu. | Open Subtitles | منذ أن دخلت شقيقتك ذلك المنزل و هي تشعر بأن هناك أحدا معها شيئا ما يراقبها... يهددها |
Fikrini değiştirdi, onu tehdit ediyormuş gibi geldi. | Open Subtitles | غيرت رأيها بدا أنه كان يهددها |
Annemi tüfekle tehdit ediyordu. | Open Subtitles | كان يهددها ببنقديتنا. |
Adam, onu tehdit ediyordu. | Open Subtitles | كان يهددها. |
Kız kardeşin o eve girdiğinden beri yanında sanki birinin daha olduğunu onu seyrettiğini tehdit ettiğini hissediyordu. | Open Subtitles | منذ أن دخلت شقيقتك ذلك المنزل و هي تشعر بأن هناك أحدا معها شيئا ما يراقبها... يهددها |
Caroline, partide onu birinin tehdit ettiğini hissetmişti. | Open Subtitles | كارولين شعرت بأحد يهددها فى الحفلة |