ويكيبيديا

    "يهددها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tehdit eden
        
    • onu tehdit
        
    • tehdit ediyordu
        
    • tehdit ettiğini
        
    Kızımın onu mahvetmekle tehdit eden bir adamla evlenmesini istemiyorum. Open Subtitles ! لا أريد أن تتزوج ابنتي رجلاً يهددها بتدمير سمعتها
    Az evvel onu ölümle tehdit eden bir adam gördüm, kız onun için buraya geldi. Open Subtitles لقد شاهدت رجلاً يهددها بالقتل لكي تأتي لهنا فلا تتحدث معي عن الموافقة
    Geriye dönen yetişkinler o kadar toklardır ki zorlukla yürüyebilmektedirler ama şu anda onları tehdit eden yırtıcı bir hayvan olmadığı için acele etmeseler de olur. Open Subtitles تكون الحيوانات البالغة العائدة للمستعمرة معبئة بالطعام لدرجة أنها بالكاد تستطيع المشي لكن , ومع عدم وجود مفترس يهددها الآن
    Onu korumak için. Suçlular onu tehdit etmesin diye. Open Subtitles من أجل أن أحميها أخشى من أن يهددها أحد المجرمين
    Ya da benim yaptığımı yapabilirsiniz, onu tehdit eden öfkeli ve hayali bir komşu yaratın ve bunun icabına bakacağınızı söyleyin. Open Subtitles بأي من الطرق , أجعلها تعتمد عليك في التوصيلات أو أنت يمكن أن تستخدم ما أذهب اليه شخصياً وهو أن اختلاق جار غاضب خيالي يهددها
    Başmüfettiş Japp'e göre, Nathan kadını tehdit ediyordu. Open Subtitles بالنسبة لك ياسيد جاب ,يبدو وكأن هذا الشخص يهددها,
    Belki de Bedford ona olayı açıklaması için para veriyordu Morgan da sessizce şehirden gitmesi için onu tehdit ediyordu. Open Subtitles ربما (بيدفورد) كان يدفع لها لتفضح العلاقة و(مورجان) كان يهددها لأن تصمت ثم ترحل
    Anneni tehdit ettiğini kanıtlanırsa kasıtlı adam öldürme suçuna girer. Open Subtitles إذا أثبتـنا بأنه كان يهددها يمكنها أن تحاكم بجريمة القتل المتعمد
    Kız kardeşin o eve girdiğinden beri yanında sanki birinin daha olduğunu onu seyrettiğini tehdit ettiğini hissediyordu. Open Subtitles منذ أن دخلت شقيقتك ذلك المنزل و هي تشعر بأن هناك أحدا معها شيئا ما يراقبها... يهددها
    Fikrini değiştirdi, onu tehdit ediyormuş gibi geldi. Open Subtitles غيرت رأيها بدا أنه كان يهددها
    Annemi tüfekle tehdit ediyordu. Open Subtitles كان يهددها ببنقديتنا.
    Adam, onu tehdit ediyordu. Open Subtitles كان يهددها.
    Kız kardeşin o eve girdiğinden beri yanında sanki birinin daha olduğunu onu seyrettiğini tehdit ettiğini hissediyordu. Open Subtitles منذ أن دخلت شقيقتك ذلك المنزل و هي تشعر بأن هناك أحدا معها شيئا ما يراقبها... يهددها
    Caroline, partide onu birinin tehdit ettiğini hissetmişti. Open Subtitles كارولين شعرت بأحد يهددها فى الحفلة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد