Bunun mantıklı bir açıklaması olduğundan eminim. | Open Subtitles | أن واثق أنه يوجد تفسير منطقى ممتاز حسنا؟ |
Bunun olması için hiçbir sebep yoktu köyün lanetli olduğu dışında da bir açıklaması yoktu... | Open Subtitles | ولا يوجد تفسيير لما حدث .. لا يوجد تفسير ما عدا واحد هذه القريةِ لُعِنتْ |
Ancak polis kapılrı tutmuş durumda, dışarı kimseyi çıkarmıyorlar, herhangi bir açıklama da yok. | Open Subtitles | الشرطة أغلقت جميع المخارج لا يوجد تفسير لهذا ,الان نحاول العثور على مخرج |
Eminim ki çok basit bir açıklaması vardır. | Open Subtitles | أنا متأكد انه يوجد تفسير بسيط ممتاز |
Halen bu anlaşılamayan öldürme olayları ile ilgili açıklama yok bu şey tüm şehre yayılıyor. | Open Subtitles | لا يوجد تفسير لهذه الموجه من أعمال القتل الغير مبرره التي تجتاح المدينة |
Bu karşı koyulamamanın mantıksal açıklaması yoktur. | Open Subtitles | ولا يوجد تفسير منطقي لهذا الأختلاط |
Kesinlikle eminim ki her şeyin mantıklı bir açıklaması var. | Open Subtitles | لا،أنا إيجابي إيجابيٌ جدا يوجد تفسير منطقي لكل هذا |
Bakın, olanların mantıklı bir açıklaması olmadığına inanmayı reddediyorum. | Open Subtitles | أرفض تصديق أنّه لا يوجد تفسير منطقي لكلّ هذا |
Tamam ama şunu söyleyeyim olayı kendi açısından anlatacak, bütün bunlar için bir açıklaması olacaktır. | Open Subtitles | جيد. لأنكم أتعلمون ماذا؟ سيقول جانبه من القصة يوجد تفسير لهذا |
Böyle olabilir de. bir açıklaması yok. | TED | إما أن الأمر هكذا. لا يوجد تفسير. |
Size şimdi anlatacaklarımın mantıklı bir açıklaması yok. | Open Subtitles | لا يوجد تفسير عقلاني لما سأقوله لك الآن |
Şimdiye kadar, gökyüzünde ortaya çıkan 26 gezegen hakkında herhangi bir açıklama yapılmadı. | Open Subtitles | حتى الآن، لا يوجد تفسير بخصوص الكواكب 26 التي ظهرت في السماء |
Çünkü gerçeğin kendisinden daha güzel... ..ve salt bir açıklama yok. | Open Subtitles | لإنه لا يوجد تفسير منطقي اساساً وستفتقد للمصداقية |
Aslına bakarsanız sadece tek bir açıklama akla yatkın geliyor. | Open Subtitles | في واقع الأمر، يوجد تفسير واحد فقط منقطي |
Eminim bir açıklaması vardır. | Open Subtitles | - لقد حدث. - أنا متأكد أنه يوجد تفسير لذلك. |
Belki de bu olayın daha basit bir açıklaması vardır. | Open Subtitles | بساعة مضت ربما يوجد تفسير أبسط |
Bu karşı koyulamamanın mantıksal açıklaması yoktur. | Open Subtitles | لا يوجد تفسير لهذا لهذه الحالة |
Sizi tatmin eden hiçbir ayrılma açıklaması yok. | TED | لا يوجد تفسير لقطع العلاقة سيجعلكم تشعرون بالرضا. |
Etrafa özen gösteriliyordu, neredeyse sterildi, yani oraya nasıl gittiğinin hiçbir açıklaması yoktu. | Open Subtitles | تلك الغرفة الزجاجية كانت نظيفة ومحظورة أيضاً لذلك لا يوجد تفسير لوجود مشبك ورق على الأرض |
Olanlar için iyi bir açıklamam var. | Open Subtitles | حسناً , يوجد تفسير جيد لما حدث |