Babam bana bu dünyada savaştan ve kötülükten başka bir şey yok demişti. | Open Subtitles | قال لى ابى انه لا يوجد شىء سوى الحرب والشر فى هذا العالم |
Aslında yiyecek bir şey yok ama eminim muhabbet güzel olur. | Open Subtitles | لا يوجد شىء لنتناوله , ولكننى متأكده أن المحادثه ستكون كافيه |
Tanrı aşkına, Jack, uygun yöntem diye bir şey var. | Open Subtitles | بالله عليك. يوجد شىء إسمه الاجراءات القانونية |
Bu odada bilmeniz gereken bir şey var, efendim. | Open Subtitles | يوجد شىء بهذه الغرفة تحتاج لمعرفته يا سيدى |
Terfide ettirildim. Buda iyi birşey. Burada kötü olan birşey yok. | Open Subtitles | وحصلت على ترقية أيضاً, وهذا شىء جيد لا يوجد شىء سىء فى الأمر |
- Evet? Elimizdeki bütün veritabanlarına baktık. hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لقد دققنا فى كل البيانات لدينا و لا يوجد شىء |
Barlar, restoranlar, kulüp, hepsi Temiz. | Open Subtitles | البار, المطعم, أماكن الأنتظار لا يوجد شىء |
Bizim için ,Aile arkadaş gibi kavramlar yoktur. | Open Subtitles | بالنسبه لنا لا يوجد شىء يسمى عائله او اصدقاء |
Bankalardan haber gelene kadar yapabileceğimiz başka bir şey yok. | Open Subtitles | حتى نسمع من البنوك أنه لا يوجد شىء أكثر يمكننا القيام به. |
14. ve 7. Boğazına ilmik geçirmiş bir adam ve asılabileceği bir şey yok. | Open Subtitles | تقاطع شارع 14 وشارع 7 رجل لديه مشنقة حول رقبته ولا يوجد شىء يوقفه |
Ben sadece hisse senedi satıyorum. Bunda yanlış olan bir şey yok. | Open Subtitles | أنا فقط أبيع مخازن لا يوجد شىء خاطىء بذلك |
Endişelenecek bir şey yok. | Open Subtitles | انا متأكده انه لا يوجد شىء لنقلق بشأنه لا تتجولوا فقط فى هذا المنزل بمفردكم |
Bu kadınlarla konuşmak istersem konuşurum, beni engellemek için yapabileceğin hiç bir şey yok. | Open Subtitles | هذا هو ما يهمك أذا أردت التحدث مع أى فتاة سأفعل و لا يوجد شىء تستطيعين فعلة لأيقلفى |
Sana söylemem gereken bir şey var. Kim olduğumuz hakkındaki gerçek. | Open Subtitles | يوجد شىء اريد ان اخبرك به عن حقيقه ماهيتنا |
Daha iyi hissetmeni sağlayacak yapabileceğim bir şey var mı yoksa iyi misin? | Open Subtitles | هل يوجد شىء اخر استطيع ان افعله من اجلك؟ لاجعلك تشعر بتحسن؟ ام انك جيد؟ |
Bakın, Profesör. Şurada bir şey var. | Open Subtitles | إنظر , أيها الأستاذ يوجد شىء ما هناك |
Tartışacak birşey yok. Şarap mahzenini ödemiyoruz. | Open Subtitles | لا يوجد شىء نناقشه هنا، لن ندفع من أجل مستودع المشروبات لديك |
- Düşünecek birşey yok! | Open Subtitles | لا يا جايسون هذا خداع لا يوجد شىء لتفكر به |
Eğer bana da bulaştıysa, bulaşmıştır. Kimsenin yapabileceği birşey yok. | Open Subtitles | اذا كنت اُصبت فقد اُصبت لا يوجد شىء يمكن لأحد فعله |
Hayır efendim,hiçbir şey çalınmadı, alarmlar da yeniden kuruldu. | Open Subtitles | لا يا سيدى , لا يوجد شىء مفقود وجهاز الإنذار يعمل مرة أخرى |
Doğru ve iyi olan hiçbir şey, basit olmamıştır. | Open Subtitles | لم يوجد شىء جيد وصحيح تم الحصول علية بسهولة. |
- Oturma odası Temiz. - Güzel. | Open Subtitles | لا يوجد شىء بحجرة المعيشه حسنا |
Sadakati iyi bir fiyat karşılığı satın alınan bir adamdan daha güvenilir biri yoktur. | Open Subtitles | لا يوجد شىء اكثر واقعية من ان تشترى اخلاص رجل ببضعة اموال |
İnsanoğluna akıldan daha fazla bela açan birşey olmamıştır. | Open Subtitles | لا يوجد شىء سبب متاعب للبشر أكثر من الذكاء |