Korkacak bir şey yok, söz veriyorum. - Neden sürekli kaçıyorsun? | Open Subtitles | لا يوجد ما يدعو للخوف لماذا تهربي دائماً؟ |
Endişelenecek bir şey yok. Sadece küçük bir dalga. | Open Subtitles | لا يوجد ما يدعو للقلق، إنها مجرد موجة بسيطة |
Hayır, hayır, endişelenecek bir şey yok. Dürüstlüğünü takdir ediyorum. | Open Subtitles | ،كلا ، لا يوجد ما يدعو للقلق أقدر أمانتك |
Soruşturacak bir şey yok. | Open Subtitles | هذا جنون، لا يوجد ما يدعو التّحقيق في أمره |
Ama başka herhangi bir belirti yok. Bence fazla endişelenmenize gerek yok. | Open Subtitles | لا أجد اي من هذه الأعراض لا يوجد ما يدعو للقلق بشأن ذلك |
Bu ciddi bir görev. Gülünecek bir şey yok. | Open Subtitles | ،هذه مهمة جدية لا يوجد ما يدعو للضحك هنا |
Gülünecek bir şey yok Bruno. | Open Subtitles | لا يوجد ما يدعو للسخرية , يا برونو |
Sevmedim ama Tomas endişelenecek bir şey yok dedi. | Open Subtitles | لكن توماس قال لا يوجد ما يدعو للقلق |
Endişelenecek bir şey yok dedim ya. | Open Subtitles | أخبرتك، لا يوجد ما يدعو للقلق. |
Endişelenecek bir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد ما يدعو إلى القلق |
İnan bana, endişelenecek hiç bir şey yok. | Open Subtitles | صدقني، لا يوجد ما يدعو للقلق |
Kaybedeceğin bir şey yok ki. | Open Subtitles | لا يوجد ما يدعو لذلك |
Ama korkuyorum. Korkacak bir şey yok. | Open Subtitles | انا خائف- لا يوجد ما يدعو للخوف- |
Korkacak bir şey yok. | Open Subtitles | حسناً، لا يوجد ما يدعو للخوف. |
- İş için. Endişelenecek bir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد ما يدعو للقلق |
Endişelenecek bir şey yok, efendim. | Open Subtitles | لا يوجد ما يدعو للقلق، سيّدي |
Endişelenecek bir şey yok beyler. | Open Subtitles | لا يوجد ما يدعو للقلق يا رفاق |
Endişelenecek bir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد ما يدعو للقلق |
Endişelenecekleri bir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد ما يدعو للقلق |
Aslında bu adamların endişe etmelerine gerek yok. | Open Subtitles | في الواقع، لا يوجد ما يدعو للقلق لدى أي من هؤلاء الشباب. |
Endişelenmene gerek yok, bebeğine bir şey olmayacak. | Open Subtitles | لا يوجد ما يدعو للقلق طفلك بخير |