Ona senden bahsettim ve eğer sen olur dersen konuşmak istiyor. | Open Subtitles | لقد أخبرته عنك وهو يود التحدث إليك إذا كنت تود ذلك |
Fakat aynı zamanda evlilik meselesini de konuşmak istiyor. | Open Subtitles | لكنه أيضاً يود التحدث مـعـك بخصـوص الــزواج |
Soruşturmayı yürüten kişi üçünüzle de konuşmak istiyor. | Open Subtitles | قائد التحقيق يود التحدث معكم بثلاثتكم. غذا. |
- Sizinle konuşmak isteyen biri var. | Open Subtitles | -ما الأمر؟ -سيدي، هناك رجل هنا يود التحدث إليك |
Eski bir " Waffen SS" Grup Komutanı sizinle iltica konusunda görüşmek istiyor. | Open Subtitles | التالى هو قائد مجموعه يود التحدث معك عن اللجوء السياسى |
Seninle konuşmak istediğini bilmen gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت أنكِ يجب أن تعلمي أنه يود التحدث إليكِ |
Gemiye gelen bir subay sizinle konuşmak istiyor. | Open Subtitles | سأفعل هذا يا رئيس الضابط على السطح يود التحدث معك |
Konu şu ki, sadece seninle konuşmak istiyor. - Sebep? - Bilmiyorum. | Open Subtitles | جل ما في الأمر ، أنّه يود التحدث لكِي - لم ؟ |
Arkada biri seninle konuşmak istiyor. | Open Subtitles | توقف ياإيزيكيل -شخص ما في الخلف يود التحدث إليك |
Avukatım seninle biraz konuşmak istiyor. | Open Subtitles | محاميي يود التحدث إليك محادثة صغيرة |
Kocanız yanımda. Sizinle konuşmak istiyor. | Open Subtitles | أنا هنا مع زوجك و هو يود التحدث معك |
Luther onunla konuşmak istiyor. Chloe haklı. | Open Subtitles | لوثر , يود التحدث اليها كلوي محقة |
Dur, seninle konuşmak istiyor. | Open Subtitles | انتظري، هناك من يود التحدث إليكِ |
Başrahip, Tarsuslu Saul'la konuşmak istiyor. | Open Subtitles | رئيس الكهنة يود التحدث مع شاول الطرسوسي |
Ama birkaç meslektaşım seninle konuşmak istiyor. | Open Subtitles | لكن أحد زملائي يود التحدث معك. |
konuşmak istiyor, gelin beni alın, dedi. | Open Subtitles | إنه يود التحدث, ويريدنا أن نوافيه. |
Dr.Hulmer sizinle konuşmak istiyor. Tamam. | Open Subtitles | أجـــــل - الطبيب أولمر يود التحدث إليك - |
konuşmak isteyen birini gördüğüme memnunum. | Open Subtitles | حسنا،أنا سعيد أن شخصا ما يود التحدث |
Evet, burada onunla konuşmak isteyen biri var. | Open Subtitles | أجل, هناك شخص هنا يود التحدث إليه .... |
- Bay Hibbing sizinle görüşmek istiyor. | Open Subtitles | - نعم, دكتور, السيد (هابي) يود التحدث إليك. |
Tutuklulardan biri sizinle konuşmak istediğini söylüyor. | Open Subtitles | ثمة شخص مسجون هنا يقول أنه يود التحدث معك حيال قضية |
Kim onunla konuşmak isterse, inanılmaz bir şekilde kendini ona göre ayalıyor. | Open Subtitles | هو يحاول ان يبقي نفسه متاحا لأي شخص يود التحدث معه وهذا رائع جدا |