Rosto, Yorkshire pudingi, güzel bir kırmızı şarap... | Open Subtitles | روست بيف و يوركشاير بودينج وكذلك زجاجة نبيذ احمر صغيره |
Bir kırma... Yarı Yorkshire, yarı Shitzu. | Open Subtitles | .. إنه مهجن نصف من يوركشاير و نصف من شيتزو |
Kasvetli Yorkshire'dan çağırmamda ısrar ettiğiniz koruyucum. | Open Subtitles | تلك الحارسة الأمينة التي أصريت على أن أستدعيها من يوركشاير |
Kasvetli Yorkshire'dan çağırmamda ısrar ettiğiniz koruyucum. | Open Subtitles | تلك الحارسة الأمينة التي أصريت على أن أستدعيها من يوركشاير |
Ölü kızın ailesiyle bir konuşsam iyi olacak. Yorkshire'dan az önce geldiler. | Open Subtitles | حسناً يجب أن أذهب و أتحدث مع والدي الفتاة الميتة , لقد وصلوا للتو من يوركشاير |
Ordunuzu geri çekin... ve o da size Yorkshire'dan topraklar verecek, | Open Subtitles | إبعدوا هذا الجيش عن الساحة... ...و سيعطيكم كل العقارات فى يوركشاير... |
Güney Galler, Yorkshire ve Cheshire'da Kral'a bağlılık yükseliyor. | Open Subtitles | لدينا تمردات من العائلة الملكية في يوركشاير وفي ويلز |
Bugün Essex'te Yorkshire'da, Cheshire'da ve Galler'de Bristol'da da isyanlar çıktı. | Open Subtitles | هناك تمردات اليوم في أسينكس وفي يوركشاير وفي شيشر وفي ويلز وفي بريستول |
Size yemin ederim, tüm krallığınız dahilinde, sizi Kuzey Yorkshire'daki halkınız kadar seven ve onlar kadar bağlı olan kimse olamaz. | Open Subtitles | أقسم انك لن تجد ناس أكثر ولاء و محبة في جميع أنحاء مملكتك من شمال يوركشاير. |
Tam itaat düzeni kurabilmek için, Yorkshire ve Lancashire'ın liderlerine ve beyefendilerine yemin ettireceksin. | Open Subtitles | من أجل تحقيق الطاعة المرتقبه ستقوم بعرض اداء القسم على قادة وسادة يوركشاير ولانكشاير |
Yorkshire'lı bayanların ruhu demir gibidir, aynı annen gibi. | Open Subtitles | الفتيات من يوركشاير لهن ارواح كالحديد مثل أمك الفاضله |
Sör Ralph, Lord'larım ve beyefendiler; en sonunda Yorkshire'daki ve Kuzey'deki itaatkar kullarımın arasında olduğum için Tanrı'ya şükrediyorum. | Open Subtitles | أيها السير رالف أيها الأمراء والسادة أشكر الرب, أخيرا لتمكني من المجيء بين عبيديي المؤمنين في يوركشاير والشمال |
Onun kadar parası olan insanların çoğu Yorkshire teriyerinin yağlı boya tablosunu yaptırmak için bir ressam tutar. | Open Subtitles | معظم الناس ممن يملكون أموالا بقدره يتاجرون باللوحات الزيتية لقصورهم في يوركشاير |
Yulaf ezmesi var ama Yorkshire Gold yok. | Open Subtitles | لدى شاى أوتميل, و لكن ليس لدى شاى يوركشاير الذهبى هنا .آسفه. |
Belki soğuk portakal suyu vardır ama hayır, sevdiğin Yorkshire Gold yok, üzgünüm. | Open Subtitles | لكن لا يوجد يوركشاير الذهبي هنا في الغابة, اسفة. |
İkinci eş, geç gelen çocuk, Yorkshire'lı olmayan bir kadın -kötü kombinasyon. | Open Subtitles | الزوجة الثانية , طفل متأخر , لا أمرأة يوركشاير تركيبة سيئة |
Çocuğu Yorkshire'da tutmakla sebepsiz yere kendine zarar veriyorsun. | Open Subtitles | , أنت تأذي نفسك بدون سبب تبقي الولد في يوركشاير |
Yeni yılı, Yorkshire'da, kız kardeşinin ailesiyle kutluyor. | Open Subtitles | , هو في يوركشاير في مطلع السنة الجديدة مع عائلة أخته |
Yorkshire'daydım Michael'ı görecektim. Telgrafını alınca döndüm. | Open Subtitles | برقيتك رفضت , أنا كنت في يوركشاير , أرى مايكل |
Sherlock on yaşındayken bana mektup yazıp koca ekipte sadece benim gerçek Yorkshire aksanını yapabildiğimi belirtmişti. | Open Subtitles | شارلوك كتب لي رسالة عندما كان عمره عشرة سنين قال فيها بأني الوحيد من بين كل الممثلين الذي يؤدي بشكل ساحر لهجة يوركشاير |
Geçen sene Yorkshira'da tecrübe etmiştim. | Open Subtitles | لقد واجهت مشكلة معهم في( يوركشاير)العامالماضي. |