Queens'de yarım saat içinde bir masaj randevum var. Birisinin bırakması gerek. | Open Subtitles | لدي جلسة مساج في كوينز بعد نصف ساعة وأحتاج إلى من يوصلني |
Okula gideceksem, birinin beni bırakması gerekecek. | Open Subtitles | إن كان عليّ الذهاب إلى المدرسة فسأحتاج إلى من يوصلني |
İçinizden biri beni eve götürecek çünkü bisikletim hapı yuttu. | Open Subtitles | أنا لا أهتم هل يستطيع أحد منكم ان يوصلني لأن دراجتي قد أتلفت |
beni götürecek birini bulurum eminim. | Open Subtitles | نعم، أنا متأكد بإمكاني جعل أحدهم يوصلني. |
Sadece doktordan beni eve bırakacak kimsem yok. | Open Subtitles | إنّما لا أملك من يوصلني للبيت من عيادة الطبيب |
Belki ikiniz beni eve bırakacak birini bulursunuz. | Open Subtitles | ربما يمكنكما إيجاد من يوصلني للمنزل |
..ve şu anda birisinin beni buraya gelip işe götürmesi gerekiyor. | Open Subtitles | و أريد أن يمر عليَّ أحد كي يوصلني للعمل |
Keşke beni doğrudan eve bırakmasını isteseydim. | Open Subtitles | ياالهي كان ينبغي لي ان اطلب من سائق الاجره ان يوصلني الى المنزل |
Ve artık kimseye beni bir yere götürsün diye dilenmek istemiyorum. | Open Subtitles | ولا أرغب في الطلب من أي احد ان يوصلني لأي مكان |
Ayrıca birinin beni otele bırakması lazım. | Open Subtitles | وكذلك أحتاج لمن يوصلني للفندق. |
Birinizin beni eve bırakması gerekebilir. | Open Subtitles | قد أطلب من أحدكم أن يوصلني الليلة |
Kocamın beni bırakması icap etti. | Open Subtitles | اضطر زوجي أن يوصلني. |
Kocamın beni bırakması icap etti. | Open Subtitles | اضطر زوجي أن يوصلني. |
Hayır sağ ol. götürecek biri var. | Open Subtitles | كلا، شكراً لك، لديّ من يوصلني. |
Beth arkadaşıyla dışarıda ve beni koro çalışmasına götürecek kişi iptal etti. | Open Subtitles | "بيث " في الخارج مع صديق ولم يعد لي من يوصلني لتمارين الجوقة في الكنيسة |
Yarın beni eve götürecek birini ayarladın mı? | Open Subtitles | هل لديك شخص يوصلني الي بيتي غدا ؟ |
Jiggy beni bırakacak. Gidebilir miyim? | Open Subtitles | سوف يوصلني تيجي امي يجب ان اذهب |
Sağ ol, beni eve Max bırakacak. | Open Subtitles | أشكرك، سوف يوصلني ماكس للمنزل. |
beni eve bırakacak birilerini bulurum. | Open Subtitles | سأجد من يوصلني الى المنزل. |
- Birinin götürmesi iyi olur, teşekkürler. | Open Subtitles | - بإمكاني ذلك لو وجدت من يوصلني, نعم , شكرا |
beni götürmesi için başka birini yollayacağını söyledi. | Open Subtitles | قال أنه سيدع شخص آخر يوصلني. |
Kusura bakmayın. Anderson'dan beni eve bırakmasını istedim. | Open Subtitles | أسفة,جعلت أندرسون يوصلني |
Ondan sonra tamamen beni yönlendirenden haberim olmadan tüm emirlere uyuyordum. | Open Subtitles | , ثم انا انفذ الأوامر لاشعوريا غير مدرك تماما لما يوصلني |