Bu, sizin gerçekliğinizin neden Goa'uld tarafından ezilmemiş durduğunu açıklıyor. | Open Subtitles | ذلك يوضّح لماذا حقيقتك بدت كانها لم تجتاح من قبل الجواؤلد |
Ki bu, yetişkin olduğu zamanları hatırlamamasını açıklıyor. | Open Subtitles | مما يوضّح لنا سبب عدم تذكّرها لكل مافي الكِبَر |
Bu onu soyup peşinden içmek konusunda neden bu kadar hevesli olduğunu açıklıyor. | Open Subtitles | هذا يوضّح لماذا أنت متلهّف جداً لتجريدها من ملابسها.. ثم تناول شراب |
Bu neden haftaya oraya gideceğini açıklar. | Open Subtitles | حسناً، هذا يوضّح لمَ كان سيذهب إلى هناك الأسبوع المقبل لمَ؟ |
Uykunun yok edilmesi, bu polislerin vurulmasını açıklamıyor. | Open Subtitles | إستئصال نوم لا يوضّح إطلاق نار أولئك الضبّاط. |
Bu niye çıplak dolaştığını açıklayabilir. | Open Subtitles | 00 صباحاً هذا يمكنه أن يوضّح لماذا كانت تتجوّل عارية، نفس عميق |
Sıvı vermenin Fargo'yu neden daha kötü hale getireceğini de açıklıyor bu. | Open Subtitles | هذا يوضّح لماذا إعادة ترطيب فارغو يجعله أسوأ |
İşte bu, seninle şu an neden görüşmediğini açıklıyor. | Open Subtitles | حسناً,ذلك بالتأكيد يوضّح لمَ لم تعد تتحدّث معكِ مجدداً |
Bu, kilodaki tutarsızlığını açıklıyor. | Open Subtitles | الذي يمكن أن يوضّح تناقض الوزن. |
Bu bütün kırık aynaları açıklıyor. | Open Subtitles | الذي يوضّح كلّ المرايا المكسورة. |
Bu da bizim ilk cinayetlere nasıl karşılık vereceğimizi... bildiğini ve bundan emin olmak için... neden onlara satanik ayin gibi şekil verdiğini... açıklıyor. | Open Subtitles | حسنا، الذي يوضّح كم عرف... نحن نردّ إلى حالات القتل الأولى... الذي نظّمهم لظهور مثل الطقوس الشيطاني... |
13 yıl önce ve... şimdi ne olduğunu açıklıyor. | Open Subtitles | يوضّح الذي حدث قبل 13 سنة... وهو يوضّح الذي يحدث الآن. |
Bu da, Verna Johnson'ın tırnaklarındaki kanı açıklar. | Open Subtitles | الذي يوضّح الدمّ تحت أظافر فيرنا جونسن. |
Bu, kurbağaların azalmasını da açıklar. | Open Subtitles | الذي يوضّح الإختفاء هذه الضفادع، |
Bu, Babbitt'in nasıl öldürüldüğünü ve etraftaki mobilyaların kendi kendine nasıl hareket ettiğini açıklar. | Open Subtitles | الذي يوضّح كم بابيت قتل. هو أيضا وضّح كيف كرسي ومنضدة... |
Ama bu hala, BJ'in olanlara bağlantısını açıklamıyor. | Open Subtitles | على أية حال، هذا ما زال لا يوضّح إتّصال بي جي إلى كلّ هذا. |
Bu hala, bir FBI ajanının mezarını nasıl bulduğunu açıklamıyor. | Open Subtitles | الذي لا يوضّح لماذا كشفت عنها قبر وكيل مكتب تحقيقات فدرالي. |
Ama bu, parmak uçlarıyla Jarvis'in etini nasıl yakabildiğini açıklamıyor. | Open Subtitles | هو لا يوضّح كم هو كان قادر على إحتراق بصمات أصابعه إلى لحم أوين جارفيس. |
Bu sadece elektromanyetik anormallikleri ve solucan deliklerini açıklayabilir. | Open Subtitles | هذا يمكن أن يوضّح الكهرومغناطيسية وفتحات الدودة |
Bu vampirlerin gümüşe olan nefretini açıklayabilir. | Open Subtitles | حسناً، هذا يوضّح سبب كراهية مصّاصي الدماء للفضة |
Ben de tam büyük bir aile kavgasında olayların açıklığa kavuşması ne kadar ilginç diyecektim. | Open Subtitles | كنتُ على وشك القول أنّه من الغريب كيف لشجار عائلي كبير أن يوضّح الأمور |
- Bu bir bağlam da Amerikalıların ilk saldırıyı yapmaya niyetlerinin olmadığını açıkça ortaya koyuyor. | Open Subtitles | - "الردع المحتمل" - هذا يوضّح أن الأمريكيون ليس لهم نيَّة في إطلاق هجمة استباقية أولى |