Bunu Uganda'da henüz lise öğrencisi olarak okurken bizzat yaşadım. | TED | لقد واجهت هذا لأول مرة كطالب في الثانوية في يوغندا. |
Uganda'daki Yeni Orman Firması, ormanlarını yeniden ekip geliştiriyor. | TED | يوغندا: شركة الغابات الجديدة، إعادة تطوير وإعادة زراعة الغابات. |
Benim kendi ülkem, Uganda'nın Avrupa birliğine 50.000 metrik ton şeker ihraç etme kotası bulunuyor. | TED | مدينتي، يوغندا لديها حصص لتصدير 50،000 طن متري، من السكر لسوق الإتحاد الأوروبي. |
Kendi ülkem Uganda örneğini vermek istiyorum, ve buraya yardımları getiren teşvik yapısını. | TED | أريد أن أستخدم مثالاُ من موطني يوغندا وهذا نوع هيكل الحوافز الذي جلب المعونة هناك. |
Son dönemdeki bir Uganda hükumet çalışması Sağlık Bakanlığı merkezinde 3,000 dört-çekerli motorlu araç bulunduğunu göstermiştir. | TED | وجدت الدراسة أن حكومة يوغندا الأخيرة أن هنالك 3000 سيارة دفع رباعي في مقر وزير الصحة. |
Uganda'da, her birinde dispanser bulunan 961 alt-birim var, hiçbirinin ambulansı yok. | TED | يوغندا لديها 961 مقاطعة فرعية، كل واحدة منهم لديها مستوصف، ولا واحد منها لديها إسعاف. |
Bakanlar Kurulu ve Cumhurbaşkanı toplanarak Vajinalar Uganda'ya gelmeli mi diye tartışmışlar. | TED | كان هناك إجتماع للحكومة ولقاء للرؤساء للحديث حول إمكانية مجئ مسرحية المهابل الى يوغندا |
Sonunda hükümet bir karara varmış. Vajina Monolojlarının Uganda'da gösterilmesine izin verilmemiş. | TED | الحكومة أخيراً أخذت قرارها بأن مسرحية مناجاة المهابل لا يمكن أن تقام في يوغندا. |
Örneğin, Uganda'da kurumlarda yaşayan çocuk sayısı 1992 yılından beri %1600'den fazla arttı. | TED | في يوغندا على سبيل المثال عدد الأطفال الذين يعيشون في هذه المؤسسات ازداد بنسبة 16000 بالمئة منذ عام 1992 |
Bunlar Uganda' da İnternet gezici kütüphanesinin henüz ziyaret ettiği insanlar. | TED | هؤلاء أناس تم زيارتهم للتو من قبل مكتبة الإنترنت المتجولة في يوغندا. |
Ancak, bu size, Uganda hükumetinin, kendi gelirlerini verimli yatırımlara değil kamu harcamalarına ayırmaya adadığını gösterir. | TED | ولكن هذا يظهر لكم أن حكومة يوغندا ليست ملتزمة بإنفاق إيراداتها الذاتية للإستثمار في الإستثمارات المنتجة، بل وتكرس هذه الإيرادات لدفع هيكل الإنفاق العام. |
Uganda'da bir grup kadın bu yıl V-Day kapsamında Vajina Monologlarını sahneye koydukları için hükümetin gazabına uğradılar. | TED | النساء في يوغندا هذه السنة اللاتي عقدن مناجاة المهبل خلال V-Day فعلاً أثاروا غضب الحكومة. |
Uganda yakın zamanda petrol buldu; dünyanın en feci bölgesinde petrol. Gana da petrol buldu. Gine, yüzeye yakın yerde büyük demir madenleri keşfetti. | TED | يوغندا قد أكتشفت النفط للتو، تقريباً في الموقع الأكثر كارثيةً في العالم. غانا أكتشفت النفط. وقد حصلت غينيا على إستغلال ضخم جديد لخام الحديد المستخرج من الأرض. |
Biz de aktivist gruplarla kampanyalar başlattık, hikayelerini anlatmaya yardım ettik ve birazdan sizlere göstereceğim, son kampanyalardan biri, korkarım ki Uganda'dan bir hikaye ve dün Uganda'dan muhteşem bir hikayemiz olmasına rağmen, bu o kadar iyi değil. | TED | ونحن نتظاهر مع مجموعات النشطاء، ونساعدهم في إخبار قصصهم، وفي الحقيقة سأعرض عليكم خلال لحظات، أحد التظاهرات الأخيرة، وأظن أنها قصة من يوغندا، وبالرغم من أننا شاهدنا قصة رائعة من يوغندا بالأمس، فهذه القصة ليست جيدة للغاية. |