Oliver'ın kaybolduğu gün için, senin hayatının en kötü ve onunkinin ise en iyi günü olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال أن يوم اختفاء اوليفر كان أسوء يوم في حياتك وأفضل يوم في حياته |
Bunlar Sırp'ın ortadan kaybolduğu gün çekildiler. | Open Subtitles | أخذت هذه الصور في يوم اختفاء الصربي نفسه |
4 Şubat Judy'nin kaybolduğu gün. | Open Subtitles | الرابع من فبراير يوم اختفاء جودي |
Stills'in kaybolduğu gün üzerine kayıtlı arabanın döşemesinde ve bagajında olduğu gibi. | Open Subtitles | مثل السّجّادة وصندوق السّيّارة التي سجّلت خروجها يوم اختفاء (ستلز). |
Ama Charlie'nin kaybolduğu gün Raul Losada'yla Hector ve Samuel adına kayıtlı numaralar arasında bir telefon trafiği olmuş. | Open Subtitles | ولكن في يوم اختفاء (تشارلي) كان هناك سيل مكالمات بين (هكتور) و(صموئيل) بأرقامهم المسجلة مع (راؤول لوسادا) |
Danny'nin kaybolduğu gün, sen, annen ve kardeşin şehir dışındaydınız, değil mi? | Open Subtitles | يوم اختفاء (داني)، أنت وأمك وشقيقك كنتم خارج البلدة، أليس كذلك؟ |
Dan Pinard'ın kaybolduğu gün tüm randevularını iptal etti. | Open Subtitles | -في يوم اختفاء (دان بنيارد )... ألغى كل مواعيده، حتّى يستطيع أن يذهب لرؤية الد. |
Hanna'nın kaybolduğu gün. | Open Subtitles | يوم اختفاء (هانا). |