Ve sonra, kendime dedim ki bir gün onu sorgulayacağım. | TED | فضمرت في نفسي انني ذات يوم سوف أستفسر منه عن ذلك الامر |
Biz de hayal ederdik, belki bir gün hayata geri dönerler ve o reçineden sürünerek çıkıp, yapabiliyorlarsa, uçup giderler. | TED | وقد كنا نتخيل أنهم ذات يوم سوف يعودون للحياة وسيهربون من علبة التحنيط، وعندها، سوف يطيرون بعيداً. |
Seni çok arzuluyorum ama bir gün bu bıçağı üzerinde kullanacağım. | Open Subtitles | أنا أرغب بك جداً وذات يوم سوف أستخدم سكيني عليك |
Herhangi bir gün geri gelebilir şu kapının içinden ıslık çalarak girer ve her şey eskisi gibi olur. | Open Subtitles | في يوم سوف يرجع و يلعب بصخب مرة أخري فقط يَجيءُ الصَفْر من خلال هذا الباب و سيكون كل شئ علي حاله |
Her gün 8'de sabah yürüyüşüne çıkar. Onu o zaman öldürürüz. | Open Subtitles | انه يسير فى الثامنة صباحا كل يوم سوف نقتله حينها |
Bazı çalışmalar, eğer her gün multi vitamin alırsan bunun sana zarar verebileceğini iddia ediyor. | Open Subtitles | هناك دراسات مضمونها أن تُظهِر أنّك إذا ما أخذت فيتامينات فائقة التنوّع كل يوم سوف يضرّ بك. |
Her gün seni test edecekler. Her gün seni eşiğe kadar itecekler. | Open Subtitles | بكل يوم سوف يختبرونك بكل يوم سوف يدفعونك الي الحافة |
Bana yardım etmezsen, her gün gece boyu partileri parti kısmı olmadan olacak. | Open Subtitles | إذا لم تساعدني ، كل يوم سوف تكون الحفلة طوال الليل بدون جزء الحغلة. |
Diğer şeyleri de karar verince, o gün sana mesaj atarım. | Open Subtitles | سأتلقى الإرشادات الأخرى في يوم. سوف أرسل لك رسالة. |
Doğa her gün seni besler Birgün sen onu besleyeceksin | Open Subtitles | الطبيعة تُطعمك كل يوم بأي يوم سوف تُطعم الطبيعة |
Böyle yaşamaya devam edersek, her gün tırnaklarımız sökülüyormuş gibi aynı acıyı yaşayacağız. | Open Subtitles | كل يوم سوف يجعل منا نريد ان نمزق اظفارنا ان كان علينا ان نحافظ على العيش هكذا |
Bir gün, söylediğim her şeyin nasıl bir his olduğunu anlayacak, ve beni bulmaya çalışacaksın! | Open Subtitles | ذات يوم سوف تعرف ماهو كل شيئ اقوله وسوف تأتي تبحث عني |
Olamayız çünkü bir gün sen öleceksin ama ben yaşayacağım. | Open Subtitles | لا يمكن لأنه ذات يوم سوف تموت وأنا أستمر |
Diyelim ki bir-iki gün içinde fahişe dalaşmalarını sevmeyen bir otelde bir fahişeyle dalaşacak. | Open Subtitles | لنقل أنه خلال يوم سوف يتشاجر مع عاهرة والفنادق لا تحب شجار العاهرات |
Her gün hayat kurtarıyoruz. | Open Subtitles | حسنا, نحن ننقذ الحيوات في كل يوم تقريباً لذا يعني أن كل يوم سوف يٌثيركِ |
Hayatların değiştiği kaderlerin çizildiği hanedanlıkların doğduğu gün. | Open Subtitles | يوم سوف تتغير به حياة أشخاص يتم تقرير القدر تولد الأساطير |
Benimle konuştu ve bana bir gün herkesin seni tanıyacağını söyledi... ..ve hiçbir şey hem de hiçbir şey, seninle boy ölçüşemeyecek. | Open Subtitles | كلمني وقال، أنه ذات يوم سوف تعرف اسمك جيداً. ولا شيء، لا شيء سوف يؤذيك. |
Tamam. Bir gün ona bakacaksın ve her damarına kadar ondan nefret edeceksin, mümkün olan en acımasız şekilde ölmesini dileyeceksin. | Open Subtitles | ذات يوم سوف تنظرين له وتكرهينه بكل ما للديك |
Bir gün gidip kendin göreceksin ama şimdi değil. | Open Subtitles | وذات يوم سوف ترى بنفسك ولكن ليس الآن، مهلاً |
Her gün aynı saati takarsanız ziyan olur. | Open Subtitles | إذا ارتديت نفس الساعة كُل يوم سوف تتلّف. |