Bu da sanki büyük bir Şükran Günü Yemeği gibiydi. | Open Subtitles | تبدو كأنها تتناول وليمه عشاء ضخمه في يوم عيد الشكر |
Bugün bina için yılın en zorlu günü olan Şükran Günü. | Open Subtitles | اليوم هو يوم عيد الشكر وأصعب يوم في السنة بالنسبة للبرج |
Ve, evet, bir gün buraya taşınmak benim bir parçam ve neden biz bu tartışmayı bir hapishane hücresinde ve Şükran Günü'nde yapıyoruz? | Open Subtitles | و نعم .. هنالك جزء مني يريد ان ينتقل إلى هنا يوم ما و لماذا نجري هذه المناقشة في زنزانه في يوم عيد الشكر ؟ |
Açlıktan bitkin olmalarına rağmen, bu Şükran Gününde minnet duymalarını gerektiren bir şey vardı. | Open Subtitles | يائساً وجائعاً وهاهو يوم عيد الشكر على الرغم من هذا كان هناك شيء يجب أن يكون شاكراً له |
Şükran Gününde bende. Cadılar Bayramıdan sende. | Open Subtitles | أنا أحصل عليه يوم عيد الشكر وأنت عيد القديسين |
Üçüncü tokat iyi yıl önce, 2007'deki Şükran Günü'nde yaşanmıştı. O gün daha sonra tarihte "Tokat Günü" olarak bilinmeye başlandı. | Open Subtitles | وكانت الصفعة الأخيرة قبل عاميّن في يوم عيد الشكر 2007 في يوم تذكره التاريخ بإسم : |
Ama önce Şükran Günü hakkındaki gerçeği bilmek istiyoruz. | Open Subtitles | ولكن أولاً، نريد معرفة حقيقة ما حدث في يوم عيد الشكر |
Şükran Günü sabahına kadar misafirin erkek olduğunu söylemedim. | Open Subtitles | لم أخبرها أنني دعوت صبياً حتى صباح يوم عيد الشكر |
Evet ama bugün Şükran Günü. O çirkin takımı kullanmak gerek. | Open Subtitles | أعلم, لكننهُ يوم عيد الشكر يفترض أن تستخدميّ الأطباق القبيحة |
Hayır! Ben Şükran Günü'nü kurtaran kahramanım. | Open Subtitles | -كلا ، أنا البطلة التي أنقذت يوم عيد الشكر |
O benim arkadaşım ve Şükran Günü. | Open Subtitles | إنها صديقتي، وهذا يوم عيد الشكر |
Şükran Günü'nde hangi restoran açık acaba? | Open Subtitles | اي مطعم مفتوح يوم عيد الشكر ؟ الصيني ؟ |
Ve bu Şükran Günü'nde... | Open Subtitles | وهذ ا يحدث لكم في يوم عيد الشكر |
Şükran Günü kalbimde ve midemde özel bir yere sahip. | Open Subtitles | بلي ، هذا صحيح يوم "عيد الشكر" له مكانه خاصة في قلبي |
Carrie, Şükran Günü'nde Sebastian'la ilgilendiğin için sana teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | (كاري) أردت فقط أن أقول شكراً لإستقبالكِ (سباستيان) يوم عيد الشكر |
Nostaljik Köy Şükran Günü'nde açıkmış ve ben Hasat Bayramı'nda çalışıyorum. | Open Subtitles | -دوما أفعل قرية التراث مفتوحة يوم عيد الشكر وأنا أعمل على وليمة الحصاد |
Şükran Günü yürüyüşü yapacağız ve Noel Baba için birini arıyorduk. | Open Subtitles | إننا نقدم عرضاً يوم عيد الشكر وحجمك مناسب جداً للقيام بدور (بابا نويل) |
Bugün Şükran Günü. | Open Subtitles | فهذا يوم عيد الشكر. |
Bugün gelmeyi isteyeceğini ama Şükran Gününde izinli olmayı istediğini söyledi. | Open Subtitles | وافق على القدوم اليوم ولكنه أراد إجازة في يوم عيد الشكر بالمقابل |
o yüzden Şükran Gününde çalışmaya istekli oldu. | Open Subtitles | لذا كان سعيداً بالعمل في يوم عيد الشكر |
Şükran Gününde yarım düzine Shay ailesi mensubu evimize çullanacak, ağzı açık yemek yiyecek ve istenmeyen tavsiyelerde bulunacaklar. | Open Subtitles | في يوم عيد الشكر نصف دزينة أعضاء (عائلة (الشاي ينزلون في منزلنا ليأكلون بافواه مفتوحة |