Birisinin, öldüğü gün mektubu Hammond'a götürüp götürmediğini öğreneceklerdir. | Open Subtitles | ووقتها سيكتشفوا ,إن كان هناك من قام بتسليم هاموند رسالة يوم مقتله |
Evet. Onun öldüğü gün burada mı oynuyordunuz, bayanlar? | Open Subtitles | نعم، هل كنتِ تلعبين هنا يوم مقتله يا آنسة؟ |
Kitabın üzerine basılı tarih, öldüğü gün ile aynı. | Open Subtitles | التاريخ المطبوع على الكتاب هو نفس يوم مقتله |
Bay Gitomer sizin binanızdaki telefon kulübesinden, iki kez aranmış, Öldürüldüğü gün. | Open Subtitles | السيد جيتمور تلقى إتصالين من هذا المقر.. وبالتحديد من الهاتف الذي موجود بعنبر زنزانتك في يوم مقتله |
Kurban, Öldürüldüğü gün yerel televizyonlarda haber oldu. | Open Subtitles | الضحيّة كان قد ظهر بنشرة الأخبار المحليّة يوم مقتله. |
Onunla Öldürüldüğü gün buluştuğundan bahsetmedin. | Open Subtitles | لم تذكر أنك إلتقيت به فى يوم مقتله |
öldüğü gün bir taksi çağırmış, 18.50 pound. | Open Subtitles | حصلت سيارة أجرة منه في يوم مقتله على 18.50 جنيهاً |
Bay Fisher'in öldüğü gün, ve saat 03:00'ü 12 dakika geçiyor. | Open Subtitles | يوم مقتله والوقت 3: 00 إلا 12 دقيقة |
Ayrıca öldüğü gün Darius'la kavga ettiğinizi görmüş bir tanık var. | Open Subtitles | ونملك أيضاً شاهداً رآكِ تتشاجرين مع (داريوس) يوم مقتله. |
Öldürüldüğü gün neredeydin? | Open Subtitles | أين كنت يوم مقتله ؟ |
Öldürüldüğü gün bunu oğluna postalamış. | Open Subtitles | أرسلها " بوث " بالبريد لابنه يوم مقتله |
Dr. Bader, Öldürüldüğü gün sizi aradı. | Open Subtitles | الطبيب بيدر اتصل بك يوم مقتله |
Öldürüldüğü gün. | Open Subtitles | نفس يوم مقتله |
Öldürüldüğü gün. | Open Subtitles | يوم مقتله |