"يَبْدو مثل" - ترجمة من عربي إلى تركي

• gibi görünüyor
• benziyor
• benzemiyor
• gibi gözüküyor
• Sanki
• görünüşe göre
• gibi geliyor
• gibi duruyor
• benzediğini

Bu öğle yemeği için rekabet var gibi görünüyor.
يَبْدو مثل أنا لي البعضُ منافسة لهذا الغداءِ.

Bilirsin, sadece bize dün gibi görünüyor.
حَسناً، تَعْرفُ، هو فقط يَبْدو مثل أمس إلينا.

Bu melez, Beauregard Bennet'a benziyor!
هذا نِصْف الجيلِ يَبْدو مثل بو ريجارد بينيت

Bu çocuk laboratuvara kabul ettikleri hastaya benziyor.
ذلك الولدِ يَبْدو مثل المريضَ أدخلوا إلى المختبرِ.

Kök dokusuna benzemiyor daha çok küf, ya da mantar gibi.
لا يَبْدو مثل الجزر مثل قالب أَو فطر من نوع ما

Görüntülerin birinde, Sanki eski bir bina bilinçli olarak dinamitle patlatılmış gibi gözüküyor.
يَبْدو مثل أحد تلك مشاهدِ قديمةِ البناية أَنْ تُنْسَفَ عن قصد وإنفجرتْ.

Hayır, görünüşe göre, Casey ve Donna 'Le' o işi yapacaklar.
أوه، لا، يَبْدو مثل دونا وكايسي ذاهِبة إلى لو تَعمَلُ هي.

Atlayan kişi adamı yuvarlak bir cisimle kesmiş gibi görünüyor.
يَبْدو مثل قطعَ البلوزَ ه بالشيءِ قوّسَ.

Saç ektirdiğinden beri başına bir sürü bela açılmış gibi görünüyor..
هو يَبْدو مثل أنت سَيكونُ عِنْدَكَ كثيراً مِنْ المشكلةِ منذ أن تَزْرعْ الشَعرَ.

Başkaları da hamile olduğunu farketmemiş gibi görünüyor.
يَبْدو مثل شخص آخر لَمْ يُدركْ بأنّهم كَانوا حبلى، أمّا.

Randy, günü ben kurtarmışım gibi görünüyor.
شبق بشكل جيد جداً، يَبْدو مثل أنا وفّرتُ اليومَ.

Aynı zamanda birbirlerini tanıyorlarmış gibi görünüyor, patron.
يَبْدو مثل هم أيضاً يَبْدونَ للمعْرِفة بعضهم البعض، رئيس.

Bu özel bir aile meselesine benziyor.
هذا يَبْدو مثل المادةِ العائليةِ الخاصّةِ.

Kalbin altındaki de bir çıkış deliğine benziyor.
والذي يَبْدو مثل خروجاً الجرح تحت قلبِه.

-Düzinelerce yaraya benziyor.
يَنْظرُ مَجْرُوحاً. يَبْدو مثل العشراتَ النُدَبِ.

Abajurun üzerindeki şey küle benziyor.
هذا يَبْدو مثل رماداً على مظلّةِ المصباح هنا.

Bir bomba patlamasına benzemiyor, bu yüzden onun olduğunu düşünüyoruz.
هذا لا يَبْدو مثل إنفجار قنبلةِ، لذا نعتقد انه هو.

Seni yenen tek kişi benmişim gibi gözüküyor.
يَبْدو مثل أَنا الوحيدُ مَنْ يَسْتَطيع ضَرْبك.

Beyin sapı, omurliğe sıkışmış gibi Sanki.
يَبْدو مثل ساقَ دماغه سُدَّ إلى عموده الفقري.

Aslında ben kendimi en hızlı sanıyordum, ama görünüşe göre buralarda beni pek tanımıyorlar.
كان هناك مجرد كومة من الاسئلة عن ذلك، لَكنَّه يَبْدو مثل النكتة ذَهبَت ورجعت لي.

Bu sana pastan başka bir şeymiş gibi geliyor mu?
هَلْ ذلك يَبْدو مثل أيّ شئَ يَتصدّأُ إضافةً إلى إليك؟

- Rogue Chang'i bırakıp Shiro'nun suikastçılığına dönmüş gibi duruyor
- يَبْدو مثل غشّاشاً أَخذَ Chang وإلتفتَ على قتلةِ المقاطعةِ

Kokain kullanmanın neye benzediğini bilirim.
أَعْرفُ ما سوءَ إستخدام كوكائينِ يَبْدو مثل.