Her kadın her gün yapıyor bunu, kes zırlanmayı artık. | Open Subtitles | النِساء يَعملنَ هي كُلّ يوم، يَتوقّفُ عن إمْضاء الوقت لذا. |
Tanrım, Justin, lanet olası Afrika için ağlamayı kes ve biraz sadakat göster. | Open Subtitles | السيد المسيح، جوستن، يَتوقّفُ عن النَزْف لأفريقيا الدامية ومعرض بَعْض الولاءِ. |
Hayır, şimdi kes dinlemeyi. | Open Subtitles | لا. يَتوقّفُ عن الإستِماع الآن. |
Frank, dişini karıştırmayı bırak da bize bu konuda destek ol. | Open Subtitles | فرانك، يَتوقّفُ عن إلتِقاط أسنانِكَ للثانية الواحدةِ وتُؤيّدُنا على هذه. |
Onu korumayı bırak. | Open Subtitles | جيّد، يَتوقّفُ عن المُحَاوَلَة لتَوفيرها. |
İkide bir söylemeyi kes artık, ekranda göstermen yeterli. | Open Subtitles | - فقط يَتْركُه على الشاشة، يَتوقّفُ عن إخْباري. |
-Kapa çeneni, bağırmayı kes. | Open Subtitles | اخرس، يَتوقّفُ عن الصُراخ. |
Gülmeyi kes. | Open Subtitles | التوقّف، يَتوقّفُ عن الضِحْك. |
Sadece saynmayı kes! | Open Subtitles | فقط يَتوقّفُ عن الحِساب! |
Kendinden kuşku duymayı bırak Bu işi hak ediyorsun. | Open Subtitles | - يَتوقّفُ عن الشَكّ في نفسك لذا. تَستحقُّ ذلك الشغلِ، يَخْرجُ لذا هناك ويَحْصلُ عليه. |
Ben de "Leo, Çince konuşmayı bırak." dedim. | Open Subtitles | لذا قُلتُ، "الأسد، يَتوقّفُ عن كَلام الصينيين." |
Ve bundan 17 yıl boyunca haberim yoktu. Artık onları savunmaya bırak. | Open Subtitles | وأنا لَمْ أَعْرفْ ل17 سنةِ، يَتوقّفُ عن الدِفَاع عنهم لذا... |
Pekala, o zaman öyle davranmayı bırak sen de. | Open Subtitles | جيّد، يَتوقّفُ عن التَصَرُّف مثل واحد. |
Yani 12 yaşındaki bir çocuk gibi davranmayı bırak ve büyü. | Open Subtitles | لذا فقط يَتوقّفُ عن التَصَرُّف مثل a بعمر 12 سنةً والرجل فوق. |