Ve seni kendinden uzaklaştırmaya çalıştığı vakit ona izin verme. | Open Subtitles | وعندما تُحاولُ لدَفْعك جانباً، لا يَتْركُها. |
Seni ipe sarmasına izin verme Matt. | Open Subtitles | لا يَتْركُها تُسرّعُ ويبَها حولك، مات. أنت يُمْكِنُ أَنْ تَعْملَ ذلك أفضل بكثير مِنْها. |
Monikalı onu öldürmeye çalıştı ve o da yaşamasına izin mi verdi? | Open Subtitles | - معنى ؟ المانيكان حاولت قتله وهو يَتْركُها حية |
Hapishaneyi terk etmesine izin vermeyin. | Open Subtitles | لا يَتْركُها تَتْركُ السجنَ. |
Onu görüş alanından çıkmasına izin verme. | Open Subtitles | لا يَتْركُها خارج بصرِكَ. |
Jax hasarı çalışarak ödemesine izin verdi. | Open Subtitles | Jax يَتْركُها تخلّصْ من الضررِ. |
- Gitmesine izin mi veriyor? | Open Subtitles | - هو هَلْ يَتْركُها تَذْهبُ؟ |