ويكيبيديا

    "يَحْملُ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • taşır
        
    • tutan
        
    Doğan her çocuk dünyayı kurtarma olasılığını taşır. Ya da yok etme. Open Subtitles يَحْملُ كُلّ طفل إلى العالمِ إمكانية الإنقاذِ أَو الذبحِ
    Her yengeç kıymetli yumurtalarla dolu bir kese taşır. Open Subtitles كُلّ سرطان بحري يَحْملُ كيس البيضِ الثمينِ
    Kim cebinde fazladan yaka düğmesi taşır ki! Open Subtitles لا أحد يَحْملُ أي زر إحتياطي في جيبِه
    Y'nin anlamı alt ana toplardamar anlamına gelebilir bu damar vücudun alt kısmından kalbe kan taşır ve IVC filtresi de buraya yerleştirilir. Open Subtitles "واي" يُمْكِنُ أَنْ يُمثّلَ إنّ التابعَ vena cava، الذي عرق التَفَرُّع الكبيرِ الذي يَحْملُ الدمَّ
    Annemle konuştuktan iki dakika sonra.... ...ahizeyi tutan elimin tırnaklarını yemeye başlıyorum... Open Subtitles لذا هناك أَنا، تَكْبحُ الأظافرُ في الحقيقة نفس اليَدِّ الذي يَحْملُ الهاتفَ، لَيسَ دقيقتين بعد أَنا على مَع أمِّي.
    Joey, kapıyı açık tutan boru nerede? Open Subtitles جوي، حيث الإنبوب الذي هَلْ كَانَ يَحْملُ البابُ مفتوحُ؟ أنا لا أَعْرفُ.
    - Evet ama hastalık taşır. Open Subtitles - نعم، حَسناً، يَحْملُ بعوضَ مرضاً.
    Babam, birkaç dolar sızdırmak ve spot ışıkları altında görünmek umuduyla şimdi fidye için bir topu elinde tutan Frank Barone'dur. Open Subtitles أبي فرانك Barone، الذي يَحْملُ الآن a كرة قدم للفديةِ، تَمنّي للإسْتِخْراج دولاران
    Pazıyı yerinde tutan kemikten tendon kopmuştu. Open Subtitles ذلك يَحْملُ بيسيب طُبّق.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد