ويكيبيديا

    "يَستمعُ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • dinle
        
    • dinleyin
        
    • dinliyor
        
    • dinlemiyor
        
    • dinleyen
        
    • dinleme
        
    dinle, buraya evime göz kulak olmanı istemen için geldim. Open Subtitles يَستمعُ لذا، تَوقّفتُ للرُؤية إذا أنت مطلوب لتَدبير المنزل لي.
    dinle, dinle, dans etmeyi bırak, dur. Open Subtitles نعم، يَستمعُ يَستمعَ، توقّفْ عن رَقْص، توقّف.
    Ama beni dinle, her şey yoluna girecek. Open Subtitles لكن يَستمعُ لي، حَسَناً؟ كُلّ شيء ذاهِب إلى يَكُونُ حَسَناً.
    Polis sadece bir dakika beni dinleyin. Open Subtitles الضابط، فقط يَستمعُ لي للثانية الواحدةِ.
    dinle bak. Senin için bir apandisit ameliyatı ayarladım. Open Subtitles يَستمعُ لذا، حدّدتُ إستئصال زائدة دودية لَك لاحقاً.
    Tamam, sadece bir saniye için beni dinle. Open Subtitles الموافقة، فقط يَستمعُ لي للثانية الواحدةِ.
    Bak, orada olduğunu biliyorum. Sadece dinle. Open Subtitles النظرة، أَعْرفُ بأنّك هناك، فقط يَستمعُ.
    Bu liste nereden geldi ya da dava sırasında neredeydi bilmiyorum, ama dinle bak. Open Subtitles أَو لِماذا هو لَمْ يَصْعدْ في محاكمتِه، لكن يَستمعُ.
    Val dinle, dinle. Open Subtitles مثل هم هَلْ حلوى عيد القدّيسينِ؟ فال، يَستمعُ، إستمعْ، يَستمعُ.
    Sadece dinle ve yardıma ihtiyacım olduğu gerçeğini kabul edip bana yardım et. Open Subtitles فقط يَستمعُ ويُساعدُني. تَعثّرتُ a إمرأة.
    Stephen beni dinle. Radyon konuşuyor. Open Subtitles ستيفن، يَستمعُ لي، هذا كلامكَ الإذاعيُ.
    - Tamam, ama Ross, dinle bir... Open Subtitles الموافقة. لكن يَستمعُ لي، أنا لَمْ.
    dinle şu avukatı! Open Subtitles فقط يَستمعُ إلى المحامي الملعونِ.
    - dinle hayatım Büyükannenin yapmadığı iki şey varsa yalan söylemek ve extreme sporlar yapmaktır. Open Subtitles - يَستمعُ , munchkin. إذا هناك شيئان جدّتكَ لا تَعمَلُ، هي رياضات المسرحيّةَ الشاقّةُ والكذبَ.
    Adrian, dinle.dinle, Kazıyorlar. Open Subtitles أدريان، يَستمعُ. إستمعْ، هم يَحْفرونَ.
    dinle, kabul etmemekte serbestsin. Open Subtitles Uh، يَستمعُ - ويَشْعرُ بالحرية لقَول لا -
    Şimdi dinleyin ve kendimi küçük düşürmüş müyüm söyleyin. Open Subtitles حَسَناً، الآن، يَستمعُ و أخبرْني ifyou يَعتقدُ بأنّني أَبْدو مستميتَ. مرحباً، سام.
    Şunu dinleyin. "Bir bardak Mutlu Rüyalar çayı için ve bütün gece mutlu rüyalar görün." Open Subtitles حَسناً، فقط يَستمعُ إلى هذا. "واحد مِنْ كأسِ شاي الأحلامِ السعيدِ و أنت سَيكونُ عِنْدَكَ أحلامَ سعيدةَ طوال اللّيل."
    Tamam, Dr. Griffiths, dinleyin beni. Open Subtitles الموافقة، الدّكتور Griffiths، يَستمعُ لي.
    Sadece yemek vereceğini bilirse seni dinliyor. Open Subtitles يَستمعُ فقط إذا يَعتقدُ هو سَيَحْصلُ على الغذاءِ.
    Neden seni dinliyor da beni dinlemiyor? Open Subtitles لماذا يَستمعُ إليك ولَيسَ ني؟
    Eminim seni dinleyen herkes şu anda şişenin mantarını açıp içmeye başlamıştır. Open Subtitles أَنا كُلّ شخصُ المتأكّدُ الذي كَانَ يَستمعُ يَضْربُ القنينةَ كما نَتكلّمُ.
    dinleme onları. Open Subtitles الآن، فرايزر، لا يَستمعُ إليهم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد