Feragat dediğin kaybetme kelimesinin süslü söylenişi. | Open Subtitles | "إتركْ" فقط a كلمة مُبهرجة ل"يَفْقدُ." |
- ...ne demek oluyor? - Kontrolünü kaybetme. | Open Subtitles | - لا يَفْقدُ هدوءَ أعصابكَ! |
Akrabalarına güvenini kaybediyor, özellikle de karısına. Bu saçmalık. | Open Subtitles | هو يَفْقدُ الثقة في العائلةِ وخصوصاً في الزوجةِ |
Birçok insan bu işte para kaybediyor. | Open Subtitles | يَفْقدُ الناسُ مالاً في هذا العملِ |
Utanıp pantolonunu ilk çeken kaybeder. | Open Subtitles | الأول الواحد أَنْ يُصبحَ مُحرَج ويَسْحبُ دعكَهم يَفْقدُ. |
Yap yoksa kardeşin diğer parmaklarını da kaybeder. | Open Subtitles | يَعمَلُ هو، أَو طفلكَ أَخِّ يَفْقدُ إصبعاً آخراً. |
- Ama gülümsemeni kaybetme. | Open Subtitles | - لكن لا يَفْقدُ إبتسامتَكَ. |
- Kendini kaybetme. | Open Subtitles | - لا يَفْقدُ هدوئَكَ. |
- Kendini kaybetme! | Open Subtitles | - لا يَفْقدُ هدوئَكَ! |
Renata, yasal ve düzgün bir yarışta Trevor'a kaybediyor. | Open Subtitles | لذا , renata يَفْقدُ إلى trevor في a جنس مُنظَّم قانوني، |
3 milyon dolarını kaybediyor. | Open Subtitles | هو يَفْقدُ له الثلاثة ملايين. |
Benim adamım kaybediyor nasıl olsa. | Open Subtitles | شخصي يَفْقدُ على أي حال |
Çocuk evi kaybeder. | Open Subtitles | يَفْقدُ الولدُ بيتاً. |