Gün battıktan sonra siyah insanların dışarıda dolaşması güvenli değildi. | Open Subtitles | لم يَكن آمِن لأي رجُل أسمر بالتجوّل بعد غروب الشمس |
Gümüş Zil Katili, tek bir kişi değildi. | Open Subtitles | قاتل الأجراس الفضيّة لم يَكن شخَص واحِد. |
Ama o her zaman şimdiki olduğu gibi değildi. | Open Subtitles | لكنّه لم يَكن دائمًا على ما هو عليَه الأن، أيضًا. |
Sadece sen, Norfolk veya George veya başkaları değildi! | Open Subtitles | لم يَكن كُله بسببَك أو "نورفولك" أو "جورج" أوأيرجُلترِيدأنتُسمِيه! |
Annem ve babamım boşanması çok da saçma bir şey değildi. | Open Subtitles | لم يَكن جنون أن والداي قد إنفصلا. |
Ama o her zaman böyle değildi. | Open Subtitles | ولكنّه أيضَا لم يَكن كما هو عليه الأن. |
Ve hepsi senin sayende değildi. | Open Subtitles | ولم يَكن كُله بِسببَك |
Yani çok kötü değildi. | Open Subtitles | انه لم يَكن بهذا السوء. |
Bu senin suçun değildi. | Open Subtitles | لم يَكن خَطأكِ. |
Bert bize ilk geldiği zaman evden gün batımından önce çıkmıştı, ama bu komşularımız için yeterli değildi. | Open Subtitles | في أول مرّه أتى فيها (بيرت)، غَادرقبلغروبالشمْس، ولكن هذا لم يَكن جيدِا كفايَة بالنسبة لجيراننا |
O kadar büyütülecek bir şey değildi. | Open Subtitles | لم يَكن شيء مُهمّ. |
Belki de canavar yüzünden değildi. | Open Subtitles | ربّما لم يَكن السبب أنني مَسخ |
Benim yaptığım yasa dışı değildi Tess. | Open Subtitles | ما فعلتُه لم يَكن غير قانوني يا (تيس). |
Hayır, Gunther değildi. | Open Subtitles | لا، لم يَكن (غونتر). |