Yani onu ekebilir ama zarar vermeyecektir. | Open Subtitles | هذا يعني أنه قد يتركها، ولكنه لن يُؤذيها |
Kirk'ün Agnes'e zarar vermeyeceğini ya da Kirk'ü tuzağa çekebileceğini sanıyorsun-- | Open Subtitles | انظري ، أعلم أنكِ تعتقدين أنه لن يُؤذيها أو أنه بإمكانك أن تستدرجيه للخروج من مخبأه ، لكن |
Red John ona zarar vermeden Darcy'yi Panzer'in davasından vazgeçirmeye çalışacağım. | Open Subtitles | سأحاول إخراج (دارسي) من قضيّة (بانزر) قبل أن يُؤذيها (ريد جون). |
Onu aramaya gelecektir. Ve Jo'ya zarar verecek. | Open Subtitles | سيأتي بحثًا عنه، ولسوف يُؤذيها. |
Ona hiçbir zaman zarar vermezdi. | Open Subtitles | أنّه لن يُؤذيها مُطلقاً |