Bu toplantıda göğüslerimin her yerine 48 kere osurması bekleniyor. | Open Subtitles | 00 مساءً حيث يُتوقع منه الضرط لـ48 مرة على أثدائي |
Ameliyata bugün girmesi bekleniyor. | Open Subtitles | يُتوقع بأن يخضع للعملية في وقتٍ لاحقٍ اليوم. |
Jürinin kararı bu hafta içerisinde bekleniyor. | Open Subtitles | و يُتوقع صدور قرار في تلكَ المُحاكمة في وقتٍ لاحِق هذا الأسبوع |
Biz de beklenmedik şekilde yapacağız. | Open Subtitles | و لذلك يجب أن نفعل ما لا يُتوقع |
İnanç değiştirme beklenmedik olacak. | Open Subtitles | أعني, لن يُتوقع منها أن تغير ديانتها |
Bunun nihâi olarak, mercan resiflerine ve destekledikleri karmaşık besin zincirine zarar vermesi bekleniyor. | Open Subtitles | في النهاية، يُتوقع أن يتلف هذا الشقائق النعمانية، ومعها السلسة الغذائية المعقدة التي يساندونها. |
Bu toplantıda kendisinin bokunu benim dolgun ve doğal göğüslerime sıvaması bekleniyor. | Open Subtitles | 00 مساءً حيث يُتوقع منه أن يضع قذاراته على أثدائي الطبيعية |
Düşünün, son 10 yıldır, sadece insanlara yapacaklarını söylerken sizden tekrar bir şeyleri yapan olmanız bekleniyor. | TED | تخيلوا، في السنوات العشر الأخيرة، كنتم تخبرون الأشخاص الآخرين بما يتعينُ عليهم القيام به، لكن يُتوقع منكم الآن القيام بالأعمال بأنفسكم مجددًا. |
Bugün, Yeni Delhi'de doğan bir çocuğun bundan 100 yıl önceki dünyanın en zengin adamı kadar uzun yaşaması bekleniyor. | TED | طفل مولود في نيو دلهي اليوم يُتوقع أن يعيش طويلاً مثلما فعل أغني رجل في العالم منذ مائة عام مضت . |
Belediye başkanının göğüslerime 48 kez osurması bekleniyor. Evet. Tamam. | Open Subtitles | "حيث يُتوقع منه الضرط لـ48 مرة على أثدائي" |
Peki kotilyon eğitimine göre üç bayan senden dans suaresinde kendilerine eşlik etmeni istediklerinde ne yapman bekleniyor? | Open Subtitles | "مالذي يقوله تدريبك على "حفل التعارف أنه يُتوقع منك عمله عندما تطلبك 3 سيدات لترافقهم لأمسية للرقص ؟ |
500'den fazla New Yorklunun bu gece yaşamına son vermeyi bekleniyor. | Open Subtitles | (أكثر من 500 شخص في (نيويُورك يُتوقع أن يلقوا مصرعهم الليلة |
Sıcaklıkların Bu gece düşmesi bekleniyor | Open Subtitles | "يُتوقع أن تنخفض درجات الحرارة اليوم مع أمطار خفيفة بالظهيرة والغد" |
Lilly'nin, 2 saatten daha kısa bir zamanda mahkemede olması bekleniyor. Biz de 1 saate çıkmış oluruz. | Open Subtitles | يُتوقع حُضور (ليلي) في دار القضاء بعد أقل من ساعتين، لذا سنُغادر بعد ساعة تقريباً. |
Artık resmen, 4. dereceden fırtına olan Catherine Kasırgası'nın saatte 145 mil hızla ve bardaktan boşanırcasına yağmurla Kuzey Florida'yı vurması bekleniyor. | Open Subtitles | "رسميا أصبحت العاصفة من الدرجة الرابعة"، "وإعصار (كاثرين) يُتوقع أن يضرب جنوب (فلوريدا) برياح بسرعة 145 ميلا في الساعة وأمطار غزيرة". |
Gene'in kazadan sağ çıkması beklenmedik bir olaydı. | Open Subtitles | لم يُتوقع ل (جين) ان ينجو من الحادث |