Hayır. Artık yürümez. Seni annenin evine götürüyorum. | Open Subtitles | لا ، لن يُجدى هذا سأصطحبك إلى منزل والدتك |
Bu işler böyle yürümez. | Open Subtitles | هذا لا يُجدى نفعاً |
O şeyle yürümez. | Open Subtitles | حسناً , هذا كان لَن يُجدى |
Eğer beni baştan çıkarmaya çalışıyorsan, işe yaramıyor. | Open Subtitles | ،إنْ كنت تحاول إغوائى فهذا لن يُجدى نفعاً |
Hayır, işe yaramıyor. Kımıldayamıyorum. | Open Subtitles | لا, لن يُجدى هذا, لااستطيع الحركة |
Bunu biliyorum, ama işe yaramıyor. | Open Subtitles | أعرف ذلك يا أبتى، ... . ولكن، هذا لا يُجدى نفعآ. |
Hayır, böyle yürümez. | Open Subtitles | هكذا لن يُجدى |
- Yaptım bir kere. İşe yaramıyor. | Open Subtitles | إنتهى ذلك هذا لا يُجدى نفعاً |
İşe yaramıyor! | Open Subtitles | إنه لا يُجدى |
- Norrie, bu bir işe yaramıyor. | Open Subtitles | نورى)، هذا لا يُجدى) لا |
- Norrie, bu işe yaramıyor. | Open Subtitles | نورى)، هذا لا يُجدى) |