Temiz bir ofis idare etmeye çalışıyor, Horton. | Open Subtitles | يُحاول أن يدير مكتباًً محترماًً يا (هورتن) |
Beni yok etmeye çalışıyor. | Open Subtitles | إنه يُحاول أن يُدمّرني |
Savunma, Camilla'yı kovmanızda cinsiyet ayrımı olduğunu iddia etmeye çalışıyor. | Open Subtitles | حسنًا،الدفاع يُحاول أن يقترح (أنه كان هُناك تحيّز جنسي وراء طردك لــ (كاميلا |
Bana vermeye çalıştığı şeyi bir gün bulma umuduyla. | Open Subtitles | علي أمل أنني يوماً ما سأجد . ما كان يُحاول أن يعطيني إياه |
Çok büyük bir organizasyon olduğu izlenimini vermeye çalıştığı doğruydu. | Open Subtitles | لقد كان الأمر حقيقياً بأنهُ كان يُحاول أن يخلق إنطباعاً، بأن هُناك تِلك المُنظمة الكبيرة. |
Fink'e çizimlerini göstermek için onu ikna etmeye çalışıyor olabilir. | Open Subtitles | ربّما كان يُحاول أن يُري (فينك) عمله. |