Ruhani rehberlerin bana hayatında sorunlar yaşadığın bir kadın olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | مُرشدي الروحاني يُخبرني بأن هناك إمرأة في حياتك لديك مشاكل معها |
Yani, bana olanlar hakkında konuşmamın bana yardımının olacağını söylediği gecelerde bana bu olanlardan bundan zevk aldığını mı söylüyorsunuz? | Open Subtitles | لذا،تلكَ الليالى،الذي كان يُخبرني بهِ... ههل عليّ أن أتحدث بشأن ما حدث، بما يساعدنى, أنتم تقولوا أنهُ كان.. |
- söylemedi. | Open Subtitles | لم يُخبرني , لقد صرخت طلباً للمساعدة و مِن ثم اتصلت برقم النجدة911 |
Kimse nerede olduğumu bile söylemiyor. Bu size normal geliyor mu? | Open Subtitles | لم يُخبرني أحدٌ أين أنا حتّى حسناً، أيبدو ذلكَ طبيعيّاً لكم |
Vakfımı nasıl yöneteceğimi paramı nasıl harcayacağımı o mu söyleyecek? | Open Subtitles | يُخبرني كيف أدير مُؤسّستي، كيف أنفق أموالي؟ |
İçimden bir ses bana bizim hep bu kitabın yanında olacağımızı hep olduğumuzu ve olmaya da devam edeceğimizi söylüyor. | Open Subtitles | هنالك أمر يُخبرني بأننا سنكون قريبات من الكتاب دائماً لطالما كنّا، ولطالما سنفعل |
Belki de hala ona aşık olduğu için anlatmadı. | Open Subtitles | ربما لم يُخبرني بأمرها، لأنه مازال يحبّها |
Bana söylemeden yetkililere bir şey anlatacağına inanmam! | Open Subtitles | لاأستطيع التصديق أنه يتحدث مع السلطات دون أن يُخبرني |
Bu taşı daha önce hiç günah işlemediğini söyleyen ilk kişiye vereceğim. | Open Subtitles | سأعطي حجري لاول شخص يُخبرني انه لم يخطأ أبداً |
Ne olduğunu bana söylemez. | Open Subtitles | ولم يُخبرني بما يجري |
Onun için destekleyici olmak isterim, büyükanne, gerçekten isterim ama kalbim bana bunun yanlış olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | إنني أرغب بأن أكون مُساندة لها من كل قلبي، جدَّتي لكنَّ كل ما في قلبي يُخبرني بأنّه لأمر خاطيء |
lçimden bir his bana bunun benim hastane idaresi hakkındaki sabah konuşmam olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | ..شيء يُخبرني هذا محاضرتى الصباحية عن إدارة مستشفى |
Bu bana bir avukatın yapabileceğimi söylediği bir şey değil ama insanlığın, mantığın ve adaletin yapmam gerektiğini söylediği şey. | Open Subtitles | إنهُ ليس ما يُخبرني بهِ مُحامياً لأفعلهُ ،لكن... . الإنسانية، والمنطق، والعدالة تدفعني لفعل ذلك. |
Bu, bir avukatın bana yapmak zorunda olduğumu söylediği bir şey değil insanlığın, mantığın ve adaletin yapmam gerektiğini söylediği bir şey. | Open Subtitles | إنهُ ليس ما يُخبرني بهِ مُحامياً لأفعله... . لكنهاالإنسانية،والمنطق، والعدالة تدفعني لفعل ذلك. |
Kimse bana çıktığını söylemedi. | Open Subtitles | مرحباً. لمْ يُخبرني أحد أنّك خرجت مع العمليّة. |
Kimse bana doğum günü partisi olduğunu falan söylemedi. | Open Subtitles | لم يُخبرني احد بأن هُناك حفلة عيد ميلاد. |
Niye kimse aletin kırıldığını söylemiyor? | Open Subtitles | لَمَ لَم يُخبرني أحدكم أنَ السيد مُحطَّم؟ |
O konteynırda her ne varsa bana söylemiyor. | Open Subtitles | أيا ما كان في تلك الحاوية ، فلن يُخبرني به |
Bi kişi bana Milena'nın nerede olduğunu söyleyecek ve onu bulucam. | Open Subtitles | هذا الشخص سوف يُخبرني أين ( مالينا ) ولسوف أُطيح بها |
İçimden bir ses ısırılmayı hak ettiğini söylüyor. | Open Subtitles | شيءٌ ما يُخبرني أنكَ كُنتَ تستحِق العضَة |
Bir ailemizin olacağını hiç anlatmadı. | Open Subtitles | لم يُخبرني أنهُ ستكون لدينا عائلة |
Sanırım, bana söylemeden söyleme şekli buydu. | Open Subtitles | أعتقد أنّها كانت طريقته لإخباري... من دون أن يُخبرني. |
Beynimin içinde kafamı uçurmamı söyleyen bir şey var. | Open Subtitles | هنالك شيءٌ برأسي يُخبرني بأن أفجِّر رأسي |
Jai bana kahvaltıda ne yediğini bile söylemez. | Open Subtitles | (جاي) لن يُخبرني ما كان لديه للإفطار. |
Onunla aramızda bir bağ oluştuğunu düşünüyorum belki bana kendisinin ve diğer çocukların nerede tutulduğunu söyleyebilir. | Open Subtitles | أشعر بأنني أتواصل معه على مستوى مُعين وقد يُخبرني بمكان إختطافه |
♪ Elmas yüzüklere ihtiyacım yok de ♪ | Open Subtitles | ♪ يُخبرني الجميع ♪ |