Salak, yüzlerce farklı düzen çıkabileceğinin farkında değil. | Open Subtitles | لكن ذلك النكّاتِ لا يُدركُ التي الأنماط يُمْكِنُ أَنْ تَنتهي في مِئاتِ الملايينِ. |
Kalın kafalı Fogg, banka hırsızını taşıdığının farkında bile değil. Yoksa farkında mı? | Open Subtitles | المسكين فوج لا يُدركُ حتى انه يَنْقلُ لصَّ المصرفَ |
Bobby, Travis'in artık bir yetişkin olduğunun ve kendi yolunu bulması gerektiğinin farkında. | Open Subtitles | يُدركُ (بوبي) أنّ (ترافيس) بات راشداً الآن و يتركه يجد طريقه بنفسه. |
Kendi bilincinin farkında. | Open Subtitles | يُدركُ وعيهُ الخاص |
Kendi bilincinin farkında. | Open Subtitles | يُدركُ وعيهُ الخاص |
Evet, bunun farkında. | Open Subtitles | -نعم، إنهُ يُدركُ ذلك |