Ve Mark adında bir çocuğu öpmek zorunda kaldım. Hem de dudaklarından. | Open Subtitles | وكان لا بدّ أن أقبّل هذا الرجل الذي يُدعي مارك علي شفتيه. |
Ve Mark adında bir çocuğu öpmek zorunda kaldım. Hem de dudaklarından. | Open Subtitles | وكان لا بدّ أن أقبّل هذا الرجل الذي يُدعي مارك علي شفتيه. |
Bu bölüme de UDSB deniyor. | Open Subtitles | والذي بدوره جزء من شئ يُدعي " فريق الإستجابة إلي النداءات الحرجة " |
Onları Baiyun Dağı'na getir ve Qi denen adamı bul. | Open Subtitles | . أحضريهم إلي ، مِت بايون . وإبحثي عن شخص يُدعي ، كيا |
Bazı çocuklar, Green Hornet adındaki teknelerinin kontrolünü kaybetmişler. | Open Subtitles | طلاب جامعيين فقدوا السيطرة علي قارب يُدعي" الدّبّورالأخضر" |
Flamborough'nun kadın balıkçılarının anlattıkları, 1500'lü yıllarda deniz fenerinden mesul olan Bloodworth isimli bir adamın masalına çok benziyor. | Open Subtitles | أنها تشبه قصة قيلت على لسان الزوجات الخمس، عن رجل يُدعي "بولدورث"، الذى أشعل المصابح فى المنارة فى فترة 1500. |
Gemide bir saatçi bulduk, Nightingale isminde. | Open Subtitles | وعليمتنهاوجدناصانع ساعات. "يُدعي"العندليب. |
İsmi Jeremy. Daha tanışmadım ama senin tipin. | Open Subtitles | ( أنه يُدعي ( جيرمي أنا لم أقابله بعد , ولكنه نوعكِ المفضل |
Son kutsal kitapta 3. melek trompeti çaldığında Wyrmwood adında bir yıldız dünyaya düşerek inanılmaz derecede fazla insanın öleceği bir hastalık getireceği yazıyor. | Open Subtitles | عندما ينفخ الملاك الثالث بوقه نجم يُدعي ويرمود سيسقط علي الأرض ويحضر الأمراض التي تقتل الأعداد الغفيرة من الناس |
Matthew Wakefield'ın, on yaşında John adında bir oğlu vardı. | Open Subtitles | "ماثيو ويكفيلد" كان لديه صبياً في العاشرة من عمره، يُدعي "جون". |
Siz burada banyo malzemelerimin listesini yaparken Jimmy adında küçük bir çocuk... geleceğini ampüte olarak geçirmekten endişeleniyor. | Open Subtitles | وفى الأثناء التى تقوم بها بالبحث بدقة فى مُستلزماتي، هُناك طفل صغير يُدعي "جيمي" يُفكر بتأمل فى مُستقبلِه كمعاق. |
Ha Taegwang adında birini tanıyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف رجلاً يُدعي ها تاي جوانغ؟ |
Dahi adında biri getirdi. | Open Subtitles | شخص يُدعي جينياس جلبها |
Hayatımın bu kısmına "stajyerlik" deniyor. | Open Subtitles | هذا الجزء من حياتي يُدعي "الدورة التدريبية" |
Başka ne deniyor ki? | Open Subtitles | ماذا يُدعي بغير ذلك؟ |
Adli tetkiktekiler DNA testleri için STR denen alışılmış bir analiz gerçekleştiriyorlar. | Open Subtitles | الشؤون القانونية تُجري فحص دي إن ايه مبدئي يُدعي تحليل إس تي آر |
sel gibi yağmurlara katlanırdık çünkü bizde saygı denen birşey vardı. | Open Subtitles | لأننا كنا نتمتع بهذا الشيء الذي يُدعي "الإحتــــرام" |
Bazı çocuklar, Green Hornet adındaki teknelerinin kontrolünü kaybetmişler. | Open Subtitles | طلاب جامعيين فقدوا السيطرة علي قارب يُدعي" الدّبّورالأخضر" |
Sorgu odasındaki kadının yanına gidip Tommy adındaki adamın detaylı tarifini almanı istiyorum. | Open Subtitles | اريد منك الذهاب الي الشاهدين . في غرفة العرض . " و احصل علي وصف تفصيلي لرجلٍ يُدعي " تومي . و اعلنه بجميع نقط الاعلام |
Sherlock Holmes isimli biri telsizden sizi arıyor. | Open Subtitles | هناك شخص يُدعي (شيرلوك هولمز) يطلبك على الراديو |
Bir zamanlar Julius Ceasar isminde bir Hristiyan varmış. | Open Subtitles | كان هُناك مسيحياً يُدعي ...يوليوس قصير، الذى |
Çünkü bir adam buldum. İsmi Jeremy. | Open Subtitles | لأنني وجدت شخصاً ما ( يُدعي ( جيرمي |
Yaramaz ve Uslu diye bir dükkandan aldık. | Open Subtitles | .. لقد ذهبنا الي متجر يُدعي (مشاغب و جيّد )ِ |