Gevşek adında bir köpek ve sonsuz ayak dayanağı. | Open Subtitles | أي يُزعجُ مسمّى "المرنِ" وfootrests غير محدود؟ |
Ben görmeyeli köpek mi aldınız? | Open Subtitles | أصبحتَ يُزعجُ أنا لا أَعْرفُ حول. |
Bu köpek tehlikeli mi? | Open Subtitles | هَلْ ذلك يُزعجُ خطر؟ |
Doktor Campbell, umarım rahatsız etmiyoruzdur. | Open Subtitles | آه، نعم، الدّكتور كامبيل، أَتمنّى بأنّنا لا يُزعجُ أيّ شئَ مهمَ. |
Biraz rahatsız edici Üç kez mi evlenmiş? | Open Subtitles | الذي يُزعجُ قليلاً. ثلاثة زيجاتِ سابقةِ؟ |
Veya bu "rahatsız Etmeyin" işaretini, kapıya asıp rahatsız edilmeyiz. | Open Subtitles | Uh huh. أَو أنا يُمْكِنُ أَنْ أَضِعَ هذا "لا يُزعجُ" إشارة على البابِ، ونحن لا يَكُونُ قَلِقاً. |
Çok gürültü yapıyor, tüm mahalleyi rahatsız ediyor. | Open Subtitles | انة عاليُ جداً، يُزعجُ كاملَ الحيّ. |
-David, kardeşini rahatsız etme. | Open Subtitles | - ديفيد، لا يُزعجُ أختَكَ. - ماذا وماذا جَعلتُ؟ |
Çünkü bunu kişisel olarak rahatsız edici bulduğundan mı? | Open Subtitles | لأن تَجِدُه يُزعجُ شخصياً؟ |
Müşterileri rahatsız ediyorsun. | Open Subtitles | هو يُزعجُ الزبائنَ. |