Kendi halinde bir çocuğu beni öldürmeye ikna etmesini saymazsak mı? | Open Subtitles | بجانب أنه يُقنع طفل صغير أن يقتلني ؟ لا أعرف |
Lonnie'nin mahkemede jüriyi aralarında bir ilişki olduğuna dair ikna etmeye çalıştığı anı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكـر عندمـا لونــي حاول ان يُقنع هيئة المحلفين خلال المحاكمــة انت تعرف ذلك, انهم كانوا |
Ve onun yavaşça kızı yardım almaya ikna etmesini izledim. | Open Subtitles | رويداً رويداً يُقنع تلك الفتاة بأن تتلقى المساعدة |
Ordunuzu sizin için yeniden kuracak gidip lordları uğrunuza savaşmak için ikna edecek ve paralı askerlerle korsanları yanınıza çekecek biri lazım. | Open Subtitles | فأنت بحاجة لشخص يبني جيشكَ بالنيابة عنكَ شخصٌ يُقنع الأمير هذا وذاك لأن يُحاربوا من أجلكَ شخص يجلب النخاسين والقراصنة إلى جانبكَ |
Ona ihanet etmesi için ikna edilebilir mi? | Open Subtitles | هل يمكن أن يُقنع ذلك الحيوان لخيانته؟ |
Bir şekilde sıradan insanları kendi menfaati için öldürmeye ikna eder. | Open Subtitles | ... الرجل الذي يُقنع الناس العاديين . للقتل بالنيابة عنه |
Bilakis, dün gece ikna edildiğine inanıyorum. | Open Subtitles | على العكس البارحه رأيته يُحاول ان يُقنع |
Promnestria dostluktan elde edilen çıkarlar sayesinde yeminli düşmanları dahi ikna ediyor. | Open Subtitles | إن " برومنستريا " يُقنع أعداء شديدي الخصومة بأن هُناك مزيد من الأرباح في الصداقة |
Kendimi tanıtıyorum, çünkü açıkçası, Perry'yi başhekimlik işini kabul etmemesi için ikna eden kişi, benimle hiç tanışmamış demektir. | Open Subtitles | أقدّم نفسي, لأنه من الواضح أيّ شخص ممكن أن يُقنع (بيري) بعدم قبول الوظيفة.. ما سبق أن قابلني.. |
Efendim, onun suçu değil. Caine bu insanları o gezegende kalmaya ikna etmeseydi bunların hiçbiri olmazdı. | Open Subtitles | ما كان شيء من هذا ليحدث لو لم يُقنع (كاين) أولئك الناس بالبقاء على ذاك الكوكب |
Eğer bizim yakasızı birlik beraberliği bozmaya ikna eden sen değilsen öyleyse Kara Dul neyin peşindeydi? | Open Subtitles | إذا لم تكن الشخص الذي يُقنع (لا-رقبة) لكسر الصفوف، إذا ماذا كانت تفعل (ويدو)؟ |