Makyaj yapmakla uğraşma gösteri muhtemelen iptal edilecek. | Open Subtitles | لاتتعب نفسك بهذا من المحتمل أن يُلغى العرض اليوم |
Adına çalıştığın adamlar, görüşmemi iptal etmişler, bu yüzden evde kaldım. | Open Subtitles | الأناس الذين تعمل لهم قاموا بالترتيب لكي يُلغى اجتماعي وأكون في المنزل |
Şartlı tahliye ile benim gözetimim altında olacaksın ki bu da benim uygun görmem halinde her an iptal edilebilir. | Open Subtitles | ستكون تحت إشرافي، بإطلاق سراح فيدراليّ مشروط، والذي قد يُلغى في أيّ وقتٍ بطلبي. |
KDY geri çekilip adım temizlendikten sonra senin peşinden geleceğim. | Open Subtitles | وعندما يُلغى مرسوم التسجيل ويبرأ اسمي، سألاحقك |
Onu almak bir ayrıcalık, bu hak geri alınabilir. | Open Subtitles | أخذه كان إمتياز، و يمكنه أن يُلغى |
- Hayır, bir şey iptal edilmedi. | Open Subtitles | لا، لم يُلغى أيّ شيء هذا مطمئن |
Yapacaktı, ama iptal ettirildiğini duymuştum. | Open Subtitles | ينبغي ذلك، ولكن سمعتُ أن الحفل قد يُلغى |
Bozuldu. Hayır, hayır, iş iptal olamaz. | Open Subtitles | -كلا، كلا، كلا، لا يُمكن أن يُلغى العمل . |
Sonra teklifimi geri alacağım. | Open Subtitles | وبعدها سوف يُلغى العرض |
Bu suikast geri alınabilir ve alınacaktır da! | Open Subtitles | هذا الاغتيال يمكن وسوف يُلغى |
Olan olmuş bir kere. geri almak imkansız. | Open Subtitles | -لا يمكن أن يُلغى |
Dreyfus Yasası geri çekilmeli. | Open Subtitles | قانون (دريفوس) يجب أن يُلغى |