Elimizde olan teknolojiyi kullanmak, kameraman yapabileceğimiz en iyi şeydir. | Open Subtitles | إستخدام تقنية الوجود مع المصور .إنه أفضل ما يُمكننا فعله |
Senin de bunu kızlarına söylemen gerekiyor. Artık yapabileceğimiz başka bir şey kalmadı. | Open Subtitles | وأنتَ لديكَ بناتك ليس هنالك شيءٌ آخر يُمكننا فعله |
Geçici bir önlem tabii. Ama şu an için yapabileceğimiz en iyi şey bu. | Open Subtitles | إنّه حل مؤقت، ولكنه حالياً أفضل ما يُمكننا فعله |
En azından bizim yapabileceğimiz arkasını kollamak. | Open Subtitles | أقلّ ما يُمكننا فعله هو التأكّد أننا ندعمها. |
Yapabileceğimizin en iyisi bu mu? | Open Subtitles | أهوَ أفضل ما يُمكننا فعله ؟ |
Albayla buluşmanın FBI'ın tuzağı olup olmadığını öğrenmek için yapabileceğimiz bir şey daha var. | Open Subtitles | هناك شيءٌ إضافي يُمكننا فعله للتأكد من أن اللقاء مع العقيد هو فخ من مكتب التحقيقات |
Artık tek yapabileceğimiz, bekleyip Hitch'in neler yapabileceğini görmek olacak. | Open Subtitles | حسناً، أعتقد أنّ كل ما يُمكننا فعله أنْ ننتظر لنرى ما يمكن أنْ يحققه لنا ذلك. |
Şimdilik tüm yapabileceğimiz işe geri dönmek, tamam mı? | Open Subtitles | كل ما يُمكننا فعله الآن هو أنْ نعود إلى العمل, حسناً؟ |
yapabileceğimiz en iyi şey diğer uçakların radarından kaçınmak ve mümkün olduğunca havada kalmak. | Open Subtitles | أفضل ما يُمكننا فعله أن نبقى بعيداً عن رادار الطائرات، وأن نبقى في الجو قدر المستطاع. |
Şu anda bunu değiştirmek için yapabileceğimiz hiçbir şey yok. | Open Subtitles | صراحةً، ليس هُناك ما يُمكننا فعله لنغيّر ذلك الآن. |
Bu konuda yapabileceğimiz hiçbir şey yok. | Open Subtitles | ليس هناك شيء يُمكننا فعله حيال هذا الأمر. |
Tek yapabileceğimiz eğilip geçmesini beklemekti. | Open Subtitles | كل ما كان يُمكننا فعله هو الإحتماء وإنتظار نهايتها |
Ama şu anda onun için yapabileceğimiz bir şey yok. | Open Subtitles | لكن لا يوجد شيء يُمكننا فعله لأجلها الآن |
Ve bu konuda yapabileceğimiz hiçbir şey yok, değil mi? | Open Subtitles | ولا يوجد شيئًا يُمكننا فعله حيال ذلك، أتعلم؟ |
Canım benim, bizim... senin için yapabileceğimiz bir şey var mı? | Open Subtitles | يا حُبّي، هل... هل هُنالك أيّ شيء يُمكننا فعله من أجلكِ؟ |
Ama şu anda onun için yapabileceğimiz bir şey yok. | Open Subtitles | لكن لا يوجد شيء يُمكننا فعله لأجلها الآن |
Lütfen, yapabileceğimiz bir şey olmalı. | Open Subtitles | من فضلك ، لابُد أنه يوجد شيء ما يُمكننا فعله |
Elfçe için yapabileceğimiz en iyi şey bu, çünkü etrafımızda bizimle konuşacak gerçek Elfler yok. | TED | وهذا أفضل ما يُمكننا فعله لهم لأنه لايوجد جان حقيقي حولنا، ليتحدثوا بلغتهم معنا . |
Onlar için yapabileceğimiz bir şey yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك شيئاً يُمكننا فعله لإنقاذهم... |
Yapabileceğimizin en iyisi bu. | Open Subtitles | هذا أفضل ما يُمكننا فعله |