Benim evrenimde çok büyük bir tehdit ile yüz yüzeyiz. | Open Subtitles | نحن نواجه تهديدا ً حقيقيا ً جدا ً في كوني |
O kadar çok korktu ki yanlış yoldan gitti. | Open Subtitles | كان ينبغى أن تذهب أنت أولا لقد كان خائفا ً جدا ً . أن يذهب فى الأتجاه الخاطىء |
Hiçbir zaman "nefret" demedim. O konuda çok dikkatliydim. | Open Subtitles | لم أذكر الكره قط لقد كنت حريصا ً جدا ً حيال هذا |
- Oh, evet. - O zaman oraya çok erken gitmen gerekecek. | Open Subtitles | ـ أجل ـ حسنا ً،من الأفضل أن تَصلى إلى هناك مبكرا ً جدا ً |
- Oh, evet. - O zaman oraya çok erken gitmen gerekecek. | Open Subtitles | ـ أجل ـ حسنا ً،من الأفضل أن تَصلى إلى هناك مبكرا ً جدا ً |
Bir daha tek damla çay bile içemezsem, bu çok erken olurdu. | Open Subtitles | -ليس لديا وقت للشاى مره أخرى سوف يكون قريبا ً جدا ً |
İyi bir dost olmaya çalıştığını biliyorum, ama çok tehlikeli bir oyun oynuyorsun. | Open Subtitles | أعلمأنكتحسبيننفسكصديقةجيدة، لكنك تلعبين لعبة خطرة ً جدا ً. |
Uçuruma çok yaklaştığımda beni düşmekten kurtaran hep oydu. | Open Subtitles | لقد كان الوحيد الذي أبقاني دائما ً من الذهاب على الهاوية متى أصبحت قريبا ً جدا ً. |
Ayrıca diş fırçana da çok kötü bir şey yaptım. | Open Subtitles | كما أنني عملت شيئا ً سيئا ً جدا ً لفرشاة أسنانك |
Bu onun için çok zor oldu, ...bu kadar küçük eve, uzun zaman kafeslenince hoşuna gitmedi. | Open Subtitles | لقد كان صعبا ً جدا ً عليها أن تبقى محبوسة في هذا البيت الصغير فترة طويلة |
Huzur içinde ölmeni istediğim kadar çok seviyorum. | Open Subtitles | كثيرا ً جدا ً حتى أردتك أن تتمكن من الموت بسلام |
Ekipten bir kereliğine iyi muamele görmek için erken gelecektim ama sanırım çok erken geldim. | Open Subtitles | لقد جئت مبكرة ً من اجل تلقي معاملة لطيفة من الموظفين لمرة واحده لكنني اعتقد بأنني جئت مبكرة ً جدا ً |
Bu adamlarla geçirdiğim zamanın çok kısa olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | الوقتالذيقضيتهمعهؤلاءالرجال، كان قصيرا ً جدا ً. |
Orta Avustralya kesinlikle çok kuraklaşıyor. Bu yüzden bu tuhaf kabuğun sırf su biriktirmek için olduğunu sanabilirsiniz. | Open Subtitles | ظهرها يصبح جافا ً جدا ً ولِذا رُبَّما تعتقدون أنَّ هذه الصدفة هي لجمع الماء |
Tiberius'un her zaman seni koruyacağını düşünüyorsan çok tehlikeli bir hata yapıyorsun. | Open Subtitles | لكنه مخطىء الآن قد ارتكبت خطأ فادحا ً جدا ً إذا كنت تعتقد أن طيباريوس دائما ً سيحميك |
Kimse çok zayıf, çok fakir, çok günahkar değildi. | Open Subtitles | ألم يكن أحد ضعيفا ً جدا ً، فقيرا ً جدا ً، شريرا ً جدا ً |
Bir yanlışlık olduğunu çok geç anlayan kaptan yüzünden, rotadan dönen uçaklar ve gemiler gördüm. | TED | ما رأيته هو طائرات وسفن منحرفة عن مسارها ، في حين أن القبطان لا يعلم إلا متأخرا ً جدا ً بأن شيء ما خطأ . |
İhtiyar Fezziwig bana karşı çok nazikti. | Open Subtitles | كان فيزويج القديم لطيفا ً جدا ً معى |
Boyu 2 metreydi ve çok güçlüydü. | Open Subtitles | لقد كان رجلا ً طويلا ً و قويا ً جدا ً |
çok çok kötüleşmeyeceklerinden emin misin? | Open Subtitles | نعم , أنا متأكدة أنا " ليست سيئة " جدا ً جدا ً |