Tarifler orada. Evde çekilmiş videolarımız var. Siz de kendinizinkileri çekip yükleyebilirsiniz. | TED | لدينا ملفات فيديو .. يمكنكم ان تستخدموها لكي تقوم بكل هذا بأنفسكم |
elimizde çok fazla bilgi var; bunu nasıl düzenleyeceğimizi bilmiyoruz. | TED | لدينا الكثير من المعلومات, نحن لا نعرف كيف نبدأ بترتيبها. |
Ve arkalarında saklanan 500'den fazla bu küçük yaratıktan var. | TED | وكان لدينا أكثر من 500 من هذه الأقزام مختبئة خلفها. |
elimizde bazı öğrencilerin AMBE'ne gelmeden önce evlerinde çekilen görüntüleri var. | TED | لدينا بعض الطلاب الذي تصوروا في بلدانهم قبل قدومهم إلى آيمز |
Airbus'ta iki tane motorumuz var; bir motorla onu uçurabilirsiniz. Yani B planı, her zaman B planı var. | TED | لدينا محركان علي كل طائرة اير باص؛ بينما من الممكن ان تطير بمحرك واحد. فوجود خطة بديلة مهم دائماً. |
TB: Bu ortak bahçede, iki politünelimiz var, böylece yıl boyunca yetiştirebiliyoruz. | TED | تيموثي بيكر: في حديقة الحي لدينا دفيئتان بلاستيكيتان لنزرع أطعمةً طوال السنة. |
Biz çok şanslıyız çünkü İrlanda'da çok sayıda büyük camgözlerimiz var. | TED | ونحنُ محظوظون في ايرلاندا , لدينا الكثير من اسماك القرش المُتشمسة |
Bunun sonucu olarak, şu acayip durum var ki, seçkinler seçmenlerin kontrolünden çıktı. | TED | ونتيجة لذلك لدينا هذا الوضع الغريب الذى خرجت فيه النخبة عن سيطرة الناخبين. |
Sonra kendi kendime dedim ki, tamam önümüzde bu şekilde gelen insanlar var | TED | لذلك بدأت أتساءل، تعلمون ، حسنا أننا لدينا هؤلاء الاشخاص يدخلون بهذه الطريقة |
Bizim zamanımızda, dijitalleşme var. Bilginin fiziksel kütlesini soyup çıkarıyor, bu yüzden şimdi bilgiyi kopyalamanın ve paylaşmanın maliyeti neredeyse sıfıra yakın. | TED | لدينا في أيامنا هذه الثورة الرقمية التى جردت كل شئ من الغموض .. فأصبح الحصول على المعلومة لا يكاد يكلف شيئاً الآن. |
Bilimin sümüksü balçık, renk değişimleri ile alakalı bir bir alanı var. | TED | لذا لدينا مجال في العلوم يتحدث عن المواد اللزجة، و تغير اللون. |
Dediğim gibi laboratuvarda numuneleri ısıtmak için bunun gibi bir endüstriyel makinemiz var. | TED | و قد قلت أن لدينا مثل هذه الآلة في المعمل لرفع حرارة العينة |
Böylelikle tüm bir dizi gelişmekte olan yeni anlam var ve yine de bir şeylerin yolunda olmadığını düşünmesi kolay. | TED | لذا لدينا بطارية كاملة للإنشاءات الجديدة التي تتطور، وحتى الآن فمن السهل أن يفكر، حسنا، لا يزال هناك شيءٌ خاطئ. |
Yani sıvı suyumuz, organik materyallerimiz ve yüksek ısımız var. | TED | إذن لدينا, غالبا, مياه سائلة, مواد عضوية و حرارة زائدة. |
Bu resimde, çok yoksul mahallelerinden birini görüyorsunuz, trafiğe kapalı lüks bir bisiklet caddemiz var, ve arabalar hala çamurda. | TED | في هاته الصورة، ترون في أحد أفقر الأحياء، لدينا شارع فاخر للمشاة و راكبي الدراجات، والسيارات لازالت عالقة في الوحل. |
Görünüşe bakılırsa elimizde bardak olarak sadece şu mum kapları var. | Open Subtitles | الأمر يبدو وكأن الكأس الوحيد لدينا مثل واحدة من هاتان الشمعتان |
-Tamam, elimizde ne varsa bu işe yolla. -Anlaşıldı, efendim. | Open Subtitles | حسناً، ضع كل شيءٍ لدينا على ذلك أمرك يا سيدي |
Bay Ness, Chicago Belediyesi yetkililerine yapılan ödemeleri gösterir sicil elimizde. | Open Subtitles | سيد نيس , لدينا دفتر حسابات يبين رشاوى لموظفين فى شيكاغو |
elimizde üç mermi kovanı var, kitap deposundan üç el ateş edildi. | Open Subtitles | لدينا ثلاث رصاصات و ثلاث طلقات التي جاءت من دار محفوظات كتاب |
Ve haftasonuna kadar elimizde onu mutlu edecek kadar taşımız vardı. | Open Subtitles | فى نهاية الأسبوع وبمناسبة عودته كان لدينا صخور تجعله مشغولا للأبد |