ويكيبيديا

    "‏ ‏ أعرف" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • biliyorum
        
    Evet biliyorum,... ...insanlığın kendi dertleri, yoksulluk ve hatta... ...iklim değişikliği varlığına rağmen... ...neden bir kaç kedi hakkında... ...endişelendiğimiz merak edilebilir. TED و انا أعرف, في ضوء معاناة الإنسان و فقره, و حتى في تغير المناخ, قد يتسأل أحدنا, لماذا القلق عن قطط قليلة؟.
    Bugün başka konuşmacılar da göreceksiniz, şimdiden biliyorum, çarpıcı şeylerden bahsedecekler, ve, tabii ki, teknolojide asla böyle olmaz. TED أعرف أنكم ستشاهدون اليوم متحدثين آخرين، سيتحدثون عن أشياءَ تقصم الظهر؛ لكن مع التكنولوجيا، بالطبع، لا يحدث مثل هذا.
    Her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğunu biliyorum ve gövdemi baştan aşağıya geçen bu yaranın bir depremin kalıntıları olduğunu. TED وأنا أعرف أن كل شيء متصل، والندب التي إمتد على طول الجذع من بلدي هي من علامات وقوع الزلزال.
    Sadece ben değil, diğer gay insanların da kahve içtiğini biliyorum. TED لستُ أتناول القهوة فقط ، بل أعرف أيضاً مثليين آخرين يتناولونها.
    biliyorum ki bu hırslı genç adamlar doğru seçimi yapacak. TED أنا أعرف بأن هؤلاء الشباب المندفعين والطموحين سيختارون الخيار الصائب.
    Ben şimdiye kadar yaptığım en tehlikeli şeyi biliyorum çünkü NASA hesapladı. TED أنا أعرف ما أخطر شيء قُمتُ به لأن ناسا تقوم بعمل الحسابات.
    Bakın, sizin asıl yaşadığınız yeri bilmiyorum, ama dünyada öyle bir yer olduğunu biliyorum kendinizden daha çok seveceğiniz bir şey. TED انظروا، لا أعرف المكان الحقيقي الذي تعيشون فيه، لكنني أعرف أن هناك شيئا في هذا العالم تحبونه أكثر مما تحبون أنفسكم.
    biliyorum, herkes çocuklarının dünyaya gelmiş en şahane, en güzel çocuklar olduğunu düşünür. TED أعرف أن الجميع يظن أن أطفالهم هم الأكثر روعة، والأكثر جمالاً على الإطلاق.
    Bana bundan bahsettiğinde Kendi toplumunuzda yabancı biri olma hissini biliyorum. TED وبدأت بالتذكر أنني أعرف ذلك الشعور أن تكون دخيلا في مجتمعك.
    Ah örümcekleri de al. biliyorum böcek değiller, ama umrumda değil. TED أوه خذ العناكب كذلك. أعرف أنها ليست حشرات، لكن لا أهتم.
    Ben nedir biliyorum ama tam olarak ne demektir onu bilmiyorum. TED وأنا أعلم ما هي ولكن لا أعرف ما تعنيه في الواقع.
    Her şeyin çok hızlı geliştiğini ve fazla geldiğini biliyorum ama-- Open Subtitles أعرف بأن كل هذا طرأ لك فجأة وربما يغمرك التفكير ولكن
    Bunun usûle uygun olmadığını biliyorum ama tanıdığım biri Fabry hastalığından muzdarip. Open Subtitles أعرف أنّه ليس وضعا طبيعيا لكن فتاة أعرفها تعاني من داء فابري
    - O zamanlar kereste işi için buradaydın. Her şeyi biliyorum ben. Open Subtitles أجوشي، أنت كنت هنا آنذاك من أجل الأخشاب أنا أعرف كلّ شيء
    Dünyadaki en sevdiğim kadın, oğlunun senin için ne demek olduğunu biliyorum. Open Subtitles يا أعز إمرأة فى العالم أعرف قدر إبنك لديك و هذا يخيفنى
    biliyorum efendim. Ama belki Bay Smith kazara da olsa haklıdır. Open Subtitles أعرف ذلك يا سيدي لكن ربما يكون السيد سميث محقا بالصدفة
    - Sinirlerimi bozuyor. - biliyorum, ama bu beni rahatlatıyor. Open Subtitles ـ إنه يثير أعصابي ـ أعرف ، لكنه يبقيني هادئاً
    Dinle, Senin aklında ne olduğunu biliyorum. Bunu sana kanıtlayacağım. Open Subtitles اسمع, أنا أعرف كيف يعمل رأسك سوف أثبت لك هذا
    Hatanın kimde olduğunu biliyorum canım ama söylemem. Söylemez misin? Open Subtitles أعرف غلطة من , ولكننى لن أقول لن تقولى ؟
    Şimdi biliyorum çünkü bana söyledin, ama bir dakika önce bilmiyordum. Open Subtitles أعرف أسمك الآن لأنك أخبرتنى لكننى لم أكن أعرف منذ قليل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد