Öyle olduğunu biliyorum ama sen bu şehrin altını üstüne getireceksin. | Open Subtitles | أعرف أنك ستفعل ذلك و لكنك ستأخذ هذه المدينة بواسطة العاصفة |
Tüm insanlara kızgın olduğunu biliyorum çünkü senden uzaklaşıp onlara gittiğimi düşünüyorsun. | Open Subtitles | أعرف أنك غاضب من أولئك الناس لأنك تظن أني تركتك وذهبت إليهم |
Meşgul bir adam olduğunu biliyorum. Sana biraz zaman kazandırayım dedim. | Open Subtitles | أعرف أنك رجل مشغول، لكنني فكرت بأن أوفر لك بعض الوقت |
Şu an korkmuş olduğunu biliyorum, ama her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | أعرف أنك خائف الآن لكن كل شىء سيكون على ما يرام |
Bak, ona kızgın olduğunu biliyorum ama burada eşinden bahsediyoruz. | Open Subtitles | أعرف أنك غاضب منها لكن هذه زوجتك التي نتكلم عنها |
Hala onun için çalıştığını ve sırlarla dolu olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنك ما تزال تشتغل لصالحها وأعرف أن لديها أسرار، |
Uzun zaman olduğunu biliyorum. Ama bir zamanlar beni sevdiğini biliyorum. | Open Subtitles | أدري أنه مر زمن طويل، ولكنني أعرف أنك أحببتني ذات مرة.. |
Benden daha eski bir kurt olduğunu biliyorum ama yaptığımız doğru gibiydi. | Open Subtitles | إسمع , أعرف أنك ذئب لوقت أكثر مني ولكن الأمر يبدو جيد |
Güçlü olduğunu biliyorum, tamam mı? Kurtulmamı sağlayacağını bundan biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنك قوية، ولهذا أوقن أن بوسعك إخراجي من هنا. |
Yorgun olduğunu biliyorum ve nerede olduğunu da bilmiyorsun. | Open Subtitles | أعرف أنك متعبة وأنتي لستي متأكدة أين أنتي |
Geçmişte başına ne geldiyse geldi, senin iyi biri olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | مهما حدث لك فى ماضيك انا أعرف أنك جديد انت سلبت حياة |
Sanki orada olduğunu biliyorum, ama bilmek istemiyorum. | Open Subtitles | كما لو أنني .. أعرف أنك موجود لكنني لا أريد أن أعرف |
Gergin olduğunu biliyorum ama bunu belki de yüz kez yaptık. | Open Subtitles | أعرف أنك متوترة لكننا قد فعلنا هذا مئات المرات ، حسناً ؟ |
Kızgın olduğunu biliyorum. Kızma. Bu herşeyi dahada kötü yapar. | Open Subtitles | أعرف أنك غاضب , لكن لا تغضب فهذا يزيد الأمور سوءاً |
Öyle olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | الذين يحاولون إغواء .كل امرأة يلتقون بها .أوه ، أنا أعرف أنك كذلك |
- "Onun iyi biri olduğunu düşündüğünü biliyorum." - "İyi olduğunu biliyorum." | Open Subtitles | كنت أعرف أنك تظن . أنه رجل جيد . كنت أعلم أنه رجل جيد |
Bazı problemleriniz olduğunu biliyorum. Narkotikle uğraştığınızı ve şu anda şartlı tahliyeyle dışarıda olduğunuzu. | Open Subtitles | أعرف أنك عانيت بعض المتاعب مع دائرة مكافحة المخدرات و غيرها من الورطات |
Rehine deneyiminden sonra kafanın hâlâ biraz karışık olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنك مضطرب قليلا بسبب تجربتك كرهينة سابقة |
Nefret mektupları almaya alışkın olduğunu biliyorum ama ben değilim. | Open Subtitles | أعرف أنك معتاد على إستقبال رسائل كره ، لكني لست كذلك |
Tamam. Şu anda çok üzgün olduğunu biliyorum. Sorun benle ilgili değil. | Open Subtitles | حسنا، لا بأس، أعرف أنك مستاءة وأعرف أنه لا يتعلق بى |