İnanamıyorum. Şimdiye dek bu kadar güzel geyik yavrusu çifti görmedim. | Open Subtitles | لا أصدق أنني سبق أن رأيتُ زوجيّ غزال غاية الشبة بهما. |
İnanamıyorum. 30 tane profesyonel müzisyenin arasında bir tane bile İtalyan yok! Hadi. | Open Subtitles | لا أصدق أنة من بين 30 عازفاً محترفاً هنا لا يوجد ايطالى واحد |
Böylesi bir korkak olduğuma inanamıyorum, ...sessiz kaldım çünkü korkuyordum. | Open Subtitles | لا أصدق أننى كنت جبانه بقيت صامته لأننى كنت خائفه |
- İnanamıyorum! Rachel hamile mi? Babası kim? | Open Subtitles | أنا لا أصدق أن راشيل حامل لكن من يكون الأب؟ |
- İnanamıyorum oğlum ya. | Open Subtitles | لا أصدق ذلك يا رجل لقد تلقينا مكالمة لعينة |
- Yapıma. - Cesaretin olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | ـ لا تفعل ذلك ـ لا أصدق أنك ستقتلنى |
- Cesaretin olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | ـ لا تفعل ذلك ـ لا أصدق أنك ستقتلنى |
Buna inanamıyorum. Bu gece burada kesinlikle hiç erkek yok. | Open Subtitles | لا أصدق ذلك، ليس هناك أي شاب وسيم هنا الليلة |
Baloya bir haftadan az kaldı. Yani, senin bir işi reddettiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | سيقام الحفل بعد أسبوع من الزمن، لا أصدق أنك رفضت عرض عمل |
- Ben de. Senin gerçekten birini öldürdüğünü düşündüğüme inanamıyorum. | Open Subtitles | قصدي، لا أصدق اني فكرت في إمكانية أن تقتلي احدا. |
Buna inanamıyorum. Bütün o zamanda, ben senden sen de benden hoşlanıyormuşsun! | Open Subtitles | أنا لا أصدق هذا فطوال تلك الفترة اعجبتُ بِك و أعجبتَ بي |
Buna inanamıyorum. Bütün o zamanda, ben senden sen de benden hoşlanıyormuşsun! | Open Subtitles | أنا لا أصدق هذا فطوال تلك الفترة اعجبت بك و أعجبت بي |
Şu an yatağımda olduğuna inanamıyorum. İçeri pencereden girdiğine inanamıyorum. Biliyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنكِ في سريري ولا أصدق أنكِ أتيتِ عبر النافذة |
O hilkat garibeleriyle takılmak için ilk asil olmayı bıraktığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنكٍ تخليتي عن المقعد الأول لكي تخرجي مع مخابيل |
Harika gözüküyor. 137 odanın hepsinden o yaşlı adam kokusunu çıkardığımıza inanamıyorum. | Open Subtitles | يبدو رائعاً ، لا أصدق أننا نظفنا 137غرفة من رائحة ذلك العجوز |
- Bunu yaptığına inanamıyorum. - Bir sınav. Doğru veya yanlış. | Open Subtitles | لا أصدق أنك تفعل هذا سأسأل سؤال إجابته بصح أم خطأ |
- İnanamıyorum. Konuşup beni ikna etmene izin verdim. | Open Subtitles | أنا لا أصدق جعلتك تقنعني بذالك |
- İnanamıyorum, bugün işe başlıyoruz! | Open Subtitles | لا أصدق أننا سنبدأ العمل اليوم |