Ayrıca bu sahada Julie O'Connor'ın göğüslerini hissettiğini de söylerdin. | Open Subtitles | قلت لك أيضا ستشعر الثدي جولي أوكونور على هذا المجال. |
Yüksek Mahkeme Yargıcı Sandra Day O'Connor, erken kariyerinden 5 sene ara verenlerden | TED | القاضية بمحكمة العدل العليا ساندرا دي أوكونور انقطعت عن العمل لخمس سنوات في وقتٍ مبكر في حياتها المهنية. |
O'Connor, hastalığın kendisini on iki yıl boyunca Gürcistan'daki çiftliğine hapsetmesinden sonra 39 yaşında lupustan öldü. | TED | توفيت أوكونور بالذئبة الحمامية في عمر 39. خاصةً بعد أن احتجزها المرض في مزرعتها في جورجيا لـ 12 سنة. |
Evet sağol. Bayan O'Connor ile birkaç dakika konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أودّ التحدث مع الآنسة أوكونور لبضعة دقائق |
Maggie O'Connor için, sana sonuna dek bağlı Tanrım, tüm gücüyle. | Open Subtitles | لماجي أوكونور أن يكون لديها إيمان فيك يارب |
Gracie, eski kilisenizin lideri Enoch O'Connor'u araştırıyoruz. | Open Subtitles | جرايسي، نحن نتحرّى الزعيم كنيستك السابقة، إينوخ أوكونور. |
Garice, bu Papaz O'Connor'un söylediği şeylere benziyor. | Open Subtitles | جرايسي، التي تبدو مثل الشيء القسّ أوكونور قد يقول. |
Bugünkü ana sayfa haberine göre sanırım Bay O'Connor'un Luthor Şirketi ile olan bağlantısını teyit etme umuduyla geldiniz buraya. | Open Subtitles | ومع النظر لسبق اليوم الصحفي أفترض أنك هنا على أمل أن يؤكد السيد أوكونور صلته بمؤسسة لوثر كورب |
Eleanor Roosevelt, Frida Kahlo. Sandra Day O'Connor... | Open Subtitles | ايلينور روسيفيلت,فريدة كهلو,ساندرا داي أوكونور |
Kesinlikle böyle siktiminin Sinead O'Connor'ı gibi ortaya çıkacağını düşünmemiştim. | Open Subtitles | أنا بالتأكيد لم أعتقد بان ذلك سيحدث وقالت إنها سوف تذهب تبحث عن سينيد أوكونور |
Bay O'Connor'la Philadelphia'dan döndük, orada Mason Tapınağı'ndan belediyenin bodrumuna çıkan eski bir tünel keşfettik. | Open Subtitles | لقد عُدت أنا و سيّد أوكونور للتو من فيلاديلفيا حيث اكتشفنا أنبوب قديم يسير أسفل المعبد الماسوني إلى قبو ساحة المدينة |
Yeminli olduğunuz zaman gerçeği söylersiniz Bay O'Connor. | Open Subtitles | سّيد أوكونور ، عندما تقول القَسَم يجب أن تقول الحقيقة |
Alex O'Connor bu gün FISA yargıcının önüne gitti. | Open Subtitles | أليكس أوكونور ، ذهب إلى قاضي الإستخبارات الخارجية اليوم |
Son günlerde Alex O'Connor'ın bilgisayarına takip cihazı yerleştirme yetkisi elde ettim. | Open Subtitles | مؤخرا ، حصلت على إذن "لوضع جهاز مراقبة بـ حاسوب "أليكس أوكونور |
Alex O'Connor ortağı, Michelle Prado'nun ölümüyle ilgili birinci şüpheli. | Open Subtitles | أليكس أوكونور "هو المشتبه الرئيسي في قتل شريكته "ميشيل برادو |
yayınevleriydi. T.S. Eliot ve Flannery O'Connor buralardan çıkmışlardı. | TED | "توماس ستيرنز إليوت" و"فلانري أوكونور" تم نشرها هناك. |
Flannery O'Connor, kuş sürüsüyle çevrili kırsal Georgia'daki çiftliğinden en iyi tanıdığı dünyada sahnelenen, kimsesizlerin, işgalcilerin ve uyumsuzların hikayelerini yazıyordu: Amerika'nın güneyi. | TED | من مزرعتها في جورجيا الريفية، محاطةً بسربٍ من الطيور اللطيفة، فلانري أوكونور تدوّن على عجلة؛ قصصًا للمنبوذين، المتطفلين وغير الأسوياء الذين يقبعون في أفضل عالمٍ عرفته: الجنوب الأمريكيّ. |
Ve Jake O'Connor'ı, Andy de gördü. Değil mi, Andy? Aptallar! | Open Subtitles | و اندي رأى جيك أوكونور لم يكن , أندي؟ |
Sanırım bu duraksama, General O'Connor'ın bir hayli işine geldi. | Open Subtitles | هذا بالطبع ساعد جنرال ( أوكونور ) فى مهمته كثيراً |
Faulkner, Flannery O'Connor, Eudora Welty. | Open Subtitles | فولكنر ، فلانري أوكونور ، يودورا ويلتي |