ويكيبيديا

    "'da değil" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ليست في
        
    • ليس فى
        
    • ليس في
        
    • وليس في
        
    Evet ama Karakas, Bolivya'da değil, değil mi? Open Subtitles نعم, ولكن كاراكاس ليست في بوليفا أليس كذلك؟
    Ama sonradan farkına varıyorsun ki, Belçika'da değil de güzel bir yerde olsaydı, daha çok insan görmeye gelirdi. Open Subtitles لو تخيلت أنها ليست في بلجيكا وكانت في مكان آخر جيد
    Zharkov ona gidecek. Ama Orta Doğu'da değil, Avrupa'da. Open Subtitles زاراكوف هو الذى سيذهب اليه ولكن ليس فى الشرق الاوسط بل فى اوروبا
    Hayır. O Meksika'daydı, Peru'da değil. Open Subtitles لا لا، مونتيزوما كان فى المكسيك و ليس فى بيرو
    Hayır, "You've Got Mail" da değil "Sleepless in Seattle" filmindekinde. Open Subtitles لا.ليس في فيلم وصلك بريد با في فيلم أرق في سياتل
    Tanrı bizim yanımızda da değil çünkü aynı zamanda salaklardan da nefret ediyor. Open Subtitles الرب ليس في جانبنا لأنه يكره البلهاء أيضاً
    Şimdi kent hayatını düşünelim ama bugünü değil, geçmişte olanları da değil, gelecekteki 100 yılı düşünelim. TED ودعونا نفكر في حياة الحضر ، ليس اليوم وليس في الماضي ، ولكن ماذا عن المائة عام القادمة ؟
    Kararda, yargı sürecinin, Barcelona'da değil, davacının ikamet yeri olan Corunna'da başlatılmış olması gerektiği ileri sürüldü. Open Subtitles ويقول النص أن العملية القضائية كان يجب أن تبدأ في كورونا حيث يعيش، وليس في برشلونة
    Jessica kadar zeki olmasa da onun kadar hırslı ve yırtıcı da değil. Open Subtitles حسناً، ليست في ذكاء جيسيكا ولكنها ليست في طمعها أو تطفلها أيضاً
    Evinde değil, Darryl'da değil, burada da her şey normal gibi. Bunun dışında. Open Subtitles أنها ليست في منزلها ، و ليست عند داريل كل شئ يبدو طبيعياً هنا
    Hayır, Veer aslında cenaze Hindistan'da değil. Open Subtitles لا يافير في الحقيقة هي ليست في الهند لذلك..
    Sadece o da değil. Para evinde yok... Open Subtitles أجل، ليس ذلك فحسب، ولكن الـ50 ألف ليست في شقتها،
    Afrika'da değil, Türkiye'nin güneyinde arkeologlar devrimin neden kaynaklandığını keşfettiklerine inanıyorlar. Open Subtitles انها ليست في أفريقيا ولكن هنا في جنوب تركيا إن علماء الآثار يعتقدون أنهم اكتشفوا لماذا حدثت تلك الثورة.
    Tabii, ama El Paso'da değil, öyle olmadı. Open Subtitles لكن ليس فى الباسو ، أليس كذلك؟
    Çadırımızda değil, karargah çadırında da değil. Open Subtitles إنه ليس فى خيمتنا أو فى خيمة الخُردة
    Darwin'in meslektaşına yazdığı bir mektupta hayatın bir yerlerdeki küçük, ılık bir gölette ortaya çıkmış olabileceğini düşündüğünü görüyoruz -- belki İskoçya'da değil, belki Afrika'da, belki de başka bir yerde. TED ودارون نفسه تساءل فى رسالة أرسلها إلى زميل له أنه يعتقد أن الحياة نشأت على الأرجح فى بركة ماء دافئ فى مكان ما -- ربما ليس فى اسكتلندا، ربما فى أفريقيا، وربما فى مكان آخر.
    pratik konuş, Mulder, Kuru günümüzde yok yeni ginede değil ve kesinlikle amerikada da değil. Open Subtitles متكلّم عمليا، مولدر، كورو لا يجد أكثر حتى، ليس في غينيا الجديدة وبالتأكيد ليس في الولايات المتّحدة
    Mesajınız Var" da değil "Sevginin Bağladıkları" filmindekinde. Open Subtitles لا.ليس في فيلم وصلك بريد با في فيلم أرق في سياتل
    Mutlu Aşçı' da değil. Olmaması gereken biçimde davrandılar. Open Subtitles ليس في مطعم الطاه السعيد كان الجميع يشاهدونهم
    Hiç sanmıyorum. Eğer umurunda olsalardı, Kashan'da değil burada olurlardı. Open Subtitles لا أعتقد ذلك اذا كنت تهتم ، لكنت هنا وليس في كاشان
    Hayır Jane, Kendimi bulmaya çalışmıyorum. New Mexico'dayım, Hindistan'da değil. Open Subtitles لا لست ابحث عن من أنا ، أنا في ولاية نيومكسيكو وليس في الهند
    New York'ta yaşıyoruz. Kinşasa'da değil! Open Subtitles نحن نعيش في مدينة نيويورك المتحضرة وليس في كنشاسا في افريقيا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد