Binlerce yıl sonra, Almanya'nın güneyinde bir mamut öldü. | TED | بعد ألف سنة، مات ماموث في جنوب ألمانيا. |
Hayır, korkarım görüşmezsiniz. Şu anda Fransa'nın güneyinde. | Open Subtitles | أخشى بأنه لا يمكنك فهي الآن في جنوب فرنسا |
1942 yılının aralık ayında Nazi gizli örgütü Almanya'nın güneyinde seslerin yükseldiği istihbaratını verdi. | Open Subtitles | تقرير مخابرات نازي سرّى يسجّل قلقاً بين بعض الألمان في جنوب البلاد |
Şu anda bir kafenin önünde oturuyorum, ufak bir köyde Fransa'nın güneyinde. | Open Subtitles | الان انا اجلس علي قهوه في قريه صغيره في جنوب فرنسا |
Çünkü Galya'nın güneyinde Avignon adlı bir şehir var | Open Subtitles | لأنه في جنوب الغال هناك مدينة تدعي أفينيون |
Buna rağmen hâlâ kız arkadaşımın kürtajı Fransa'nın güneyinde ufak bir kale ve köpeğimin prostetik testisleri için para kaldı. | Open Subtitles | لا زال لدي ما يكفي من أجل عملية إجهاض صديقتي قصر صغير في جنوب فرنسا و , أطراف إصطناعية من أجل كلبي |
Fransa'nın güneyinde bildiğiniz iyi bir otel var mı? | Open Subtitles | هل تعرف اي منكن فندقا جيدا في جنوب فرنسا؟ |
Ben ve arkadaşlarım Philadelphia'nın güneyinde bir bar işletiyoruz. | Open Subtitles | الآن، أصدقائي و أنا نملك ونشتغل في حانة في جنوب فيلاديلفيا |
Fransa'nın güneyinde bir evi ve teknesi var. Bunda sevilmeyecek ne var? | Open Subtitles | ولديه منزل وقارب في جنوب فرنسا ماذا تريد أكثر من ذلك؟ |
Şu gördüğünüz çizgiler kablolar, Brezilya'nın güneyinde ve Brezilya Denizi'nin yukansında, kuzeyde oldukça kalın. | Open Subtitles | ترى هذه الخطوط، الكابلات أعرض بكثير في جنوب البرازيل، وفي الشمال في بحر البرازيل. |
Rusya'nın güneyinde Boris Nikolayevich Kirshin adında orada bağımsız bir gazete çıkaran bir adam yaşıyor. | TED | يوجد في جنوب روسيا هناك رجل يُدعى "بوريس نيكولايفيتش كرشاين"، والذي يُدير صحيفة مستقلة هناك. |
Sonra Fransa'nın güneyinde bir villa olabilir dedim ama ona hediye paketi yaptırmak çok zor. | Open Subtitles | ثم فكرت في قصر... في جنوب فرنسا... لكنها هدية يصعب جدا لفـّها... |
Keşke bunca zamandır Fransa'nın güneyinde yaşadığını ve sanatçı olduğunu söyleyebilseydim. | Open Subtitles | أتمنى لو أستطيع قول أنّهطوالهذاالوقت, أنّها تعيش في جنوب "فرنسا" وأنّها أصبحت فنانة |
Dedikoducu Kız, Jack ve Blair'in Fransa'nın güneyinde geçen yaz yaptığı kaçamağı ve bunu, bu Noel'de tekrar yapmayı düşündüklerini öğrenince çok şaşıracak. | Open Subtitles | فتاه النميمه ستكون سعيده عند قذف هذا السر مع جاك وبلير الصيف الماضي في جنوب فرنسا, او كيف يخططون لفعل ذلك مره اخرى هذا العيد. |
Tatillerini Fransa'nın güneyinde geçiriyorsun. | Open Subtitles | قضيت العطلات الخاص في جنوب فرنسا. |
Birincisi vurulduğunda, Louisiana'nın güneyinde. | Open Subtitles | في جنوب لويزيانا عندما ضرب الأول |
Amerika'nın güneyinde yatıyor. | Open Subtitles | تكمن جذورها في جنوب أمريكا. |
Sosyetikler. Birkaç evleri var. Bunlardan biri de Fransa'nın güneyinde. | Open Subtitles | إنهم عائلةٌ إجتماعية مشهورة ولديهم العديد من المنازل، أحدها في جنوب (فرنسا) |
Fransa'nın güneyinde bir üzüm bağım var benim. | Open Subtitles | أملك حقل كرْم في جنوب (فرنسا). |
Altmışlı yıllarda birkaç aylak, Fransa'nın güneyinde müzik sektörü toplantısı yapmaya karar verdi. | Open Subtitles | (ميديم) * مهرجان فرنسي يقام في مدينة كان بفرنسا بالعودة إلى فترة الستينيات، مجموعة من الاولاد قرروا إقامة إحتفال موسيقي في جنوب فرنسا |