1945'te, bir grup bilimadamı askeri bir uygulama için cihazı incelerken rastgele çevirerek dengeli bir solucan deliği kurdular. | Open Subtitles | في عام 1945 كان فريق علمي يبحث عن تطبيقات عسكرية للأداة وأسس ثقب دودي عن طريق عملية الاتصال العشوائي |
1995'te bir üniversite öğrencisi olarak, Boston'da çok yoğun bir hastanede hekimlerle aylarımı geçirdim, onlara şunu sordum, ''Hastalarınızın sağlıklı olmak için en çok ihtiyaç duyduğu şey nedir?'' | TED | كطالبة جامعة في عام 1995 قضيت أشهراً أخاطب المختصين في مشفى بوسطن ما الذي يحتاجه مرضاكم ليكونوا بصحة جيدة؟ |
1884'te, bir hastanın şansı kötüden betere doğru ilerlemiş gibiydi. | TED | في عام 1884، بدأ حظ مريض معين بالتراجع من سيىء إلى أسوأ. |
Birisi sabah 4'te bir minibüsün geldiğini görmüş, bir dakika sonra bir diğeri arabanın kapısının kapandığını duymuş. | Open Subtitles | أحدهم رأى سيارة فان تسير حوالي الساعة الرابعة صباحا، وآخر سمع إغلاق باب سيارة بعد دقيقة أخرى ، واعتقدوا أنها جرائد الصباح يتم توصيلها |
Birisi sabah 4'te bir minibüsün geldiğini görmüş, bir dakika sonra bir diğeri arabanın kapısının kapandığını duymuş. | Open Subtitles | أحدهم رأى سيارة فان تسير حوالي الساعة الرابعة صباحا، وآخر سمع إغلاق باب سيارة بعد دقيقة أخرى واعتقدوا أنها جرائد الصباح يتم توصيلها |
- Sadece neye girdiğimi bilmek istiyorum. Kate, bu işe dahil olmak için gönüllü oldun çünkü Phoenix'te bir şey yapmadığının farkındasın. | Open Subtitles | -أرغب فقط في معرفة ما أنا سارية اليه "كيت"، أنت تطوعتِ لأجل المتابرة لأنك تعرفين هذا |
2005'te, bir grup yerel uyumsuz... 80lerin televizyon kongresinde kostüm yarışmasını kazandı. | Open Subtitles | في عام 2005، مجموعة محلية من غير الأسوياء ربحوا مسابقة للأزياء في مؤتمر تلفاز الثمانينات |
Evet, gerçek hayalperestler. Ayrıca 75'te bir polisi silahla öldürmüşlerdi. Evleri soyuyorlardı. | Open Subtitles | أجل ، "الرؤى الحقيقية" كما أطلقوا النار وقتلوا شرطي في عام 1975 |
Çinli yıldızbilimciler 1054'te bir tanesinin patlamasını görmüşlerdi. | Open Subtitles | شهد مراقبو النجوم الصينيّون إنفجار أحد النجوم في عام 1054 |
Çar'ın gizli servisinden olduğunu ve 1883'te bir işçi grevi liderini öldürdüğünü söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت إنها كانت مع مجموعة شرطة سرية وأنها اغتالت زعيم إضراب العمال في عام 1883 |
2003'te bir kız için barda olay çıkarmıştı. | Open Subtitles | في عام 2003 تسبب بمشلكة في حانة لأجل فتاة. |
1963'te, bir fırtına East London adlı küçük bir Güney Afrika kentindeki limanı yerle bir etti. Eric Merrifield, çocuklarının öküz kemiklerinden yapılan "dolos" adı verilen oyuncaklarıyla oynamasını izlerken bu dolos fikrini akıl etti. | TED | في عام 1963، وقعت عاصفة وصلت الميناء في مدينة صغيرة في جنوب أفريقيا تدعى لندن الشرقية، وبينما كان يراقب أطفاله يلعبون بألعاب مصنوعة من عظام الثيران تسمى دولوسي، جاءته فكرة هذا. |
Aslında, 2014'te, bir seminer için Uluslararası Denizci Sempozyumu'nda 70 deniz kuvveti başkanına, bu konu hakkında konuşmam için davet edilmiştim. | TED | وفي الحقيقة، في عام 2014 كان لي شرف أن أتحدث في ندوة دامت لنصف يوم في الندوة الدولية للبحار أمام 70 شخص من القوات البحرية عن هذا الأمر |
- Sadece neye girdiğimi bilmek istiyorum. Kate, bu işe dahil olmak için gönüllü oldun çünkü Phoenix'te bir şey yapmadığının farkındasın. | Open Subtitles | -أرغب فقط في معرفة ما أنا سارية اليه "كيت"، أنت تطوعتِ لأجل المتابرة لأنك تعرفين هذا |