Eğer hemen eve dönmezsem, Jack Debbie'ye aşık olacak ve be öleceğim. | Open Subtitles | إذا أنا لا أذهب الى الوطن قريبا، سوف جاك تقع في حالة حب مع ديبي، وأنا سوف يموت. |
Bir Musevi'ye aşık oldum ve onu bulmam 20 yılımı aldı. | Open Subtitles | أنا في حالة حب مع شخص يهودي، استغرق مني 20 عاما للعثور عليه. |
Mal, Zoe'ye aşık mısın? | Open Subtitles | القانون النموذجي للتحكيم، هل أنت في حالة حب مع زوي؟ |
Santana, Brittany'ye aşık ama herkese söyleyeme çok korkuyor. | Open Subtitles | سانتانا واقعة في حب بريتني ولكنها ما زالت خائفة من أن تقول ذلك علنا |
Tancredi'ye aşık bile olabilir, tıpkı diğerleri gibi. | Open Subtitles | وربما تكون واقعة في حب "تانكريدي" كما هو حال الجميع |
Dougie'ye aşık olduğuna inanmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | هل تتوقعين منّي تصديق أنّكِ واقعة في حب (دوجيو)؟ |
Ya da belkide, Monte'ye aşık olduğuma ikna olduğun için onu benim çekmemden korkuyorsun. | Open Subtitles | أو ربما تخشين أنني سأفصلها لأنك مقتنعة أني واقعة في حب (مونتي) أنا لا.. |