Herkesten çok izci çöreği sattığına eminim. | Open Subtitles | اراهن انكم اعتدتم بيع كعك مرشدة الكشافة اكثر من اى عضو اخر. اليس كذلك ؟ |
Doğru Seçim Kampı? Evet, ay çöreği yok. | Open Subtitles | مزرعة الاختيار الصائب نعم هذه هي وهي لاتملك كعك القمع |
Evet, çöreği boş ver. Buraya çıldırmaya geldik. | Open Subtitles | انسَ الكعك المحلى ، أتينا هنا لنتصرف بجنون |
Ot çöreği. Dereotlu dana taşağı. Payımı şimdi istiyorum. | Open Subtitles | الكعك مع كريمة النعناع، كرات لحم العجل مع البطاطس المقلية، أريد ليراتى الخمس الآن |
Merak etmeyin isterseniz bu çöreği tadabilirsiniz hem artık tereyağlı da oldu. | Open Subtitles | لا تقلق، يمكنك تذوق هذه الكعكة إن أحببت الآن هي تبدو بالزبدة |
Sana bunu soracağım aklıma gelmezdi ama tuvaletten çıkarılmış bir çöreği mi yiyeceksin? | Open Subtitles | لم أفكر أن عليّ أن أسألك عن ذلك و لكن هل أنت على وشك أن تأكل دونات خارجة من التواليت |
Endişelenme. Seni şişko bir adamın elinde çöreği tuttuğu gibi tutacağım. | Open Subtitles | لاتقلق ، سوف امسك بك كالرجل السمين و الدونات |
Ricotta peyniri ve kayısılı ay çöreği badem ezmeli, kahveli kek ve limon rendeli, şeftali kremalı pastayı bulana kadar hep daha iyi yemek tarifleri arayıp durdum. | Open Subtitles | كنت أبحث دائماً عن وجبات أفضل و أفضل حتى أصبح بعدها جبن الريكون و كرواسون المشمش و شرائح الموكا مع طبقة من اللوز |
Ne zamandan beri eski bir arkadaşın ay çöreği getiremiyor sana? | Open Subtitles | منذ متى صديق قديم لا يمكن ان يجلب لك كعك القمر ؟ |
Kahramanıma hiçbir şey, vanilyalı bir İtalyan çöreği gibi hayatımı kurtardığın için sağ ol, diyemez. | Open Subtitles | لأجل بطلي لا شيء جدير لأن أشكرك على إنقاذ حياتي أكثر من كعك الفانيلا |
Ya pastacımız gey çifte düğün pastası satmayıp da ayı pençesi çöreği satarsa...? | Open Subtitles | ماذا لو لم تكن خبازتنا تبيع كعكات الزفاف للشواذ ولكنه سيبيع لهم كعك مخالب الدب؟ |
Cranberry çöreği lütfen, ve, ah bir vanilyalyalı latte. | Open Subtitles | كعك توت بري، رجاءً، , uh, a وقهوة بحليب فانيلا. |
Bazı insanlar şekerli değil, sade çöreği sever. | Open Subtitles | بعض الناس يحبّون الكعك المحلّى خالياً، بدون تغطية |
Bazı insanlar şekerli değil, sade çöreği sever. | Open Subtitles | بعض الناس يحبّون الكعك المحلّى خالياً، بدون تغطية |
Bir kutu çöreği ne kadar sürede yiyeceğine bağlı. | Open Subtitles | يعتمدُ هذا على فترة أكله لعلبة من الكعك المُحلّى |
Tamam ama, diyelim ki bu çöreği çok farklı başka bir şekle, deliksiz bir şekle dönüştürmek istediniz. | Open Subtitles | حسناً,لكن افترض أنك أردت تغيير شكل الكعكة إلى شكل مختلف جداً, شكل بلاثقوب. |
Bunu yapmak için, çöreği böyle parçalayıp yeniden şekillendirmekten | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لفعل ذلك هى تمزيق الكعكة هكذا |
En azından son çöreği yemiyorum. | Open Subtitles | ومتأكد مثل الجحيم اني لن اخذ اخر قطعة دونات |
Son çöreği yersin sonrada kutuyu atarsın. | Open Subtitles | عند أكلك لآخر دونات تقوم برمي العلبة |
Bende çöreği, cam gibi gösterecek kadar görme kaybı var. | Open Subtitles | لدي ما يكفي من المياة الزرقاء كي اكسو الدونات |
Tahmin et ağzıma bir seferde kaç ay çöreği sığdırdım. | Open Subtitles | خمني كم كرواسون وضعتهم داخل فمي مرة واحدة |
Eşim sabaha ay çöreği getirir. | Open Subtitles | زوجتي ستأتي في الصباح لتحضر لك الكرواسان. |
Bir araba dolusu çikolata kaplı ay çöreği? | Open Subtitles | أنت تريدين .. طبلية من المعجنات المغطاة بالشوكولاته؟ |