Ama Pazartesi günü, İnsan Kaynakları Uzman Yardımcısı ve Sistem çözümleyici 3 olmaya geri dönerler. | TED | لكن يوم الاثنين، يعودوا لكونهم أخصائيين الموارد البشرية و محلل نظم 3. |
Beni iyi bir çözümleyici olarak göstermek hoşuma gitti. | Open Subtitles | جعلني الأمر سعيدًا، كوني محلل بسيط |
Buna ek olarak Eğer örneğin, salgınları ya da pazara sunulan bir ürünün yayılmasını inceleyen bir çözümleyici [analist] iseniz, yapacağınız örnek kümenizden rastgele bir kişi seçip arkadaşlarını belirleyip, hem o kişiyi hem de arkadaşlarını gözlemlemektir. | TED | الآن، بالإضافة إلى ذلك إذا كنت محلل تحاول دراسة وباء أو توقع تبني سلعة ، على سبيل المثال ما يمكنك فعله هو إختيار عينة عشوائية من السكان و جعلهم يرشحون أصدقائهم و أتبع الأصدقاء و أتبع كلا العشوائيين و الأصدقاء |
İzge çözümleyici hurdahaş olmuş. | Open Subtitles | محلل الطيف تحطم |
Termosalinograf, fluorometre, karbon çözümleyici. | Open Subtitles | أجهزة (تارموسالينوغراف)، مقياس فلوري، محلل للكربون... |
Ta ki bankada çalışan bir adli çözümleyici beni bulana kadar. | Open Subtitles | -حتى تعقبني محلل جنائي من المصرف . |