ويكيبيديا

    "çözdün" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • حللت
        
    • حللتها
        
    • بحل
        
    • فككت
        
    • حللتَ
        
    • حللتِ
        
    • إكتشفتِ
        
    • قمت بفك
        
    • كشفتني
        
    • حَللتَه
        
    • لقد كشفت
        
    • إكتشفتَ
        
    Ne yani, şimdi babanın sana bıraktığı sorunu çözdün mü yani? Open Subtitles مفاجئة أوه,انتظري,هل تخبريني أنك حللت لتو المشكلة التي تركها أباك لك؟
    Bütün olayı çözdün ve polis eğitiminde devrim yarattın. Open Subtitles أنت لا تفهمني، أنت حللت القضية كلها أحدثت انقلاباً في تاريخ التدريب الأمني
    Bütün olayı çözdün ve polis eğitiminde devrim yarattın. Open Subtitles أنت لا تفهمني، أنت حللت القضية كلها أحدثت انقلاباً في تاريخ التدريب الأمني
    Her zaman hiç uğraşmadan olayları çözersin Kaç tane sıkıcı dava çözdün Open Subtitles تحل الجرائم دائما حتى بدون محاولات ذلك مزعج ، كم جريمة حللتها
    Onlar için tek başına bir çok davayı çözdün Belki biraz yardım ettim Open Subtitles قمت بحل الكثير من القضايا الكبيرة وبشكل منفرد ـ ربما ساعدت قليلا
    - Şifreyi çözdün. - Hayır, hayır, hayır. Open Subtitles لقد فككت الشفرة لا كل ما فعلته اني تعرفت على
    Başka kimsenin çözemeyeceği bir vakayı çözdün. Open Subtitles لقد حللتَ حالةً لم يستطع حلّها سواك
    Pratikçe tek bir kelime bile söylemeden Tüm davayı çözdün. Open Subtitles حللت هذه القضية كاملة بدقه بدون نطق كلمة واحدة
    Tebrikler Acheson. Cidden davayı çözdün. Open Subtitles تهانينا يا آتشسن، لقد حللت القضية بالفعل.
    Blue Bay'in tarihindeki en büyük cinayet davasını çözdün. Open Subtitles لقد حللت أكبر جريمة قتل في تاريخ الخليج الأزرق
    Gezegen biliminin 40 yıllık bilmecesini çözdün. Open Subtitles أنت للتو حللت مسألة في علم الكواكب تعود إلى 40 سنة مضت
    Demek sorununu çözmüş, ...fakat asıl soru şu, sen kendi sorununu çözdün mü? Open Subtitles إذاً فقد وجدت حلاً لمشكلتها ولكن يبقى السؤال: هل حللت مشكلتكِ؟
    Bu meseleyi çözdün o yüzden ilaçlarını içmen gerek tamam mı? Open Subtitles أظن أنك حللت هذا الأمر، لذا حان الوقت كي تعودي لتناول أدويتك، مفهوم؟
    Hadi evlat. Az önce özgürlük haritasının bir parçasını çözdün. Open Subtitles بحقك يا فتى، لقد حللت للتو جزء من الخريطة نحو الحرية
    Davayı çözdün. - Onu daha yakalamadım. Open Subtitles مبروك حللت القضية لم اقبض عليه بعد
    Bu kasabada onca sorun çözdün sen. Planın bu mu yani? Open Subtitles . مع كُل الإضطرابات التي حللتها بالمدينة . و هذه هي خُطتك ؟
    Evet, öyle bir çözdün ki zamanının bilim adamları seni çok haşin olarak gördüler. Open Subtitles ..... لكنك حللتها بطريقة تظهر انك في ذلك الوقت كنت مشاغب جداً
    Generalle sorunu çözdün mü teğmen? Open Subtitles إذن ، هل قمتَ أنتَ .. والجنرال بحل مشكلتنا الصغيرة ، أيها الملازم؟
    Bunun şifresini sen mi çözdün? Open Subtitles انت تقول انك فككت رموز هذه
    O hâlde davayı çözdün demek. Open Subtitles حسناً، فلابدّ إذن أنّكَ حللتَ القضيّة
    Ama vakayı çözdün, dedektif. Open Subtitles لكنّكِ حللتِ القضية أيّتها المحققة.
    -o bir postacı. sen bunu çözdün. - işimde iyiyimdir. Open Subtitles ـ إنه "ساعي بريد" إكتشفتِ ذلك ـ أنا بارعة في عملي
    David, teknolojilerinin bir kısmını çözdün. Open Subtitles دافيد لقد قمت بفك جزء من تكنولوجيتهم
    Beni çözdün, tamam mı? Open Subtitles انت كشفتني حسنا
    Sana karmaşık bir psikolojik sorun verdim, çözdün. Open Subtitles أعطيتُك a نفسي معقّد المشكلة، وأنت حَللتَه.
    Olayı çözdün hemen. Open Subtitles لقد كشفت انت الامر، اوتعلمين؟
    Düşündüğümden de hızlı çözdün. Open Subtitles لقد إكتشفتَ الامر بأسرع مما كنتُ أتخيل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد