| Ama biz bu sorunu önceden çözmüştük. | TED | لكن نحن حللنا هذه المشكلة قبلاً. |
| Bunu zaten çözmüştük. | Open Subtitles | لقد حللنا لغز وشم الثور بالفعل |
| Kayıp açacağın esrarını çözmüştük. | Open Subtitles | حللنا لغز الخادم المفقود |
| Bombalamaları çözmüştük. | Open Subtitles | لقد إكتشفنا لغز التفجيرات السابق. |
| Bombalı saldırıları çözmüştük. | Open Subtitles | لقد إكتشفنا لغز التفجيرات السابق. |
| Birçok olayı bundan bundan daha az bilgiyle çözmüştük. | Open Subtitles | حللنا القضية مع كل هذا الجحيم |
| - Bunu birlikte çözmüştük. | Open Subtitles | مهلاً, لقد حللنا هذه سوياً |
| Stefan ve Ben en sonunda sorunlarımızı çözmüştük. | Open Subtitles | "ستيفان) وإياي أخيرًا حللنا مشاكلنا)" |