ويكيبيديا

    "çözmeyecek" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يحل
        
    • بحل
        
    • يحلّ
        
    • لن تحل
        
    • لن يصلح
        
    Nasıl benim sana evlenme teklif etmem sorunlarımı çözmediyse benimle birlikte olman da seninkileri çözmeyecek. Open Subtitles كما أن تقدمي للزواج منك لم يكن سيحل مشاكلي، فكونكِ معي فقط لن يحل مشاكلك.
    Körü körüne kızını korumak sorunu çözmeyecek. Open Subtitles التستر على مافعلتهُ إبنتكِ لن يحل هذهِ المشكله لا ..
    Zaten onu öldürmek sorununuzu da çözmeyecek. Open Subtitles الى جانب ذلك، قتله لن يحل مشكلتك الحقيقية.
    Bu gezegeni asıl mahveden öncelikli sorunları çözmeyecek. Open Subtitles ولن تقوم بحل المشاكل الاساسية والتي تهشم هذا الكوكب
    Ama burada durmak hiçbir şeyi çözmeyecek. Open Subtitles هذا رائع. لكن بقاؤك هنا دون أن تقوم بأي شيء لن يحلّ المشكلة.
    Bu Mea Culpa oyun gerçek eğlence ve tüm, ama biz hiçbir şeyi çözmeyecek değildir. Open Subtitles هذه اللعبة ممتعة حقاً لكنها لن تحل أي شيء
    Benimle tekrar yatmak hiçbir şeyi çözmeyecek. Open Subtitles النوم معي مرة أخرى لن يحل أي شيء
    Benimle tekrar yatmak hiçbir şeyi çözmeyecek. Open Subtitles النوم معي مرة أخرى لن يحل أي شيء
    Odayı değiştirmek sorunları çözmeyecek. Open Subtitles الانتقال إلى غرفة أخرى لن يحل المشكلة.
    Ama kendini öldürmen hiç bir şeyi çözmeyecek. Open Subtitles لكن قتل نفسك لن يحل المشكلة
    Bu hiçbir şeyi çözmeyecek. Open Subtitles إن الحديث لا يحل شيئاً
    Hiçbir şeyi çözmeyecek. Open Subtitles لا , إنه لن يحل أى شئ
    Bu problemi çözmeyecek. Open Subtitles هذا لن يحل المشكلة
    Hayır. İçmek hiçbir şeyi çözmeyecek. Open Subtitles كلا,شرب الكحول لن يحل أي شيء
    Bu gezegeni asıl mahveden öncelikli sorunları çözmeyecek. Open Subtitles ولن تقوم بحل المشاكل الاساسية والتي تهشم هذا الكوكب
    Bunu bilmen sorunumuzu çözmeyecek. Open Subtitles لن يكون لذلك الأمر علاقة بحل المسألة المطروحة
    Hafif silahların kontrol edilmesi, bildiğiniz gibi, savaş problemini çözmeyecek. TED كما تعلمون، فإن كبح جماح تداول الأسلحة الصغيرة -- لن يكون كفيلاً بحل مشكلة الحرب.
    Müfettiş bey birimi dağıtmak sorunu çözmeyecek. Open Subtitles أيّها السيّد المفتش، حلّ الفريق لن يحلّ المشكلة.
    Köprüyü yerle bir etmek, hiçbir şeyi çözmeyecek. Open Subtitles تفجير الجسر لن يحلّ أي شيء.
    Liam'dan kaçmak hiçbir şeyi çözmeyecek. Open Subtitles -{\pos(190,230)}الهروب مِنْ (ليام) لن يحلّ أيّ شيء
    Gottfried'le konuşmak yasal sorunlarımızı çözmeyecek. Open Subtitles إسكات السيناتور لن تحل مشاكلنا القانونيـة
    Evet ve büyükannenin tek su kaynağına o pis ellerini götürmen bunu çözmeyecek. Open Subtitles غمس إصبعك القذر في مصدر مياه امك الوحيد لن يصلح هذا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد