Nasıl benim sana evlenme teklif etmem sorunlarımı çözmediyse benimle birlikte olman da seninkileri çözmeyecek. | Open Subtitles | كما أن تقدمي للزواج منك لم يكن سيحل مشاكلي، فكونكِ معي فقط لن يحل مشاكلك. |
Körü körüne kızını korumak sorunu çözmeyecek. | Open Subtitles | التستر على مافعلتهُ إبنتكِ لن يحل هذهِ المشكله لا .. |
Zaten onu öldürmek sorununuzu da çözmeyecek. | Open Subtitles | الى جانب ذلك، قتله لن يحل مشكلتك الحقيقية. |
Bu gezegeni asıl mahveden öncelikli sorunları çözmeyecek. | Open Subtitles | ولن تقوم بحل المشاكل الاساسية والتي تهشم هذا الكوكب |
Ama burada durmak hiçbir şeyi çözmeyecek. | Open Subtitles | هذا رائع. لكن بقاؤك هنا دون أن تقوم بأي شيء لن يحلّ المشكلة. |
Bu Mea Culpa oyun gerçek eğlence ve tüm, ama biz hiçbir şeyi çözmeyecek değildir. | Open Subtitles | هذه اللعبة ممتعة حقاً لكنها لن تحل أي شيء |
Benimle tekrar yatmak hiçbir şeyi çözmeyecek. | Open Subtitles | النوم معي مرة أخرى لن يحل أي شيء |
Benimle tekrar yatmak hiçbir şeyi çözmeyecek. | Open Subtitles | النوم معي مرة أخرى لن يحل أي شيء |
Odayı değiştirmek sorunları çözmeyecek. | Open Subtitles | الانتقال إلى غرفة أخرى لن يحل المشكلة. |
Ama kendini öldürmen hiç bir şeyi çözmeyecek. | Open Subtitles | لكن قتل نفسك لن يحل المشكلة |
Bu hiçbir şeyi çözmeyecek. | Open Subtitles | إن الحديث لا يحل شيئاً |
Hiçbir şeyi çözmeyecek. | Open Subtitles | لا , إنه لن يحل أى شئ |
Bu problemi çözmeyecek. | Open Subtitles | هذا لن يحل المشكلة |
Hayır. İçmek hiçbir şeyi çözmeyecek. | Open Subtitles | كلا,شرب الكحول لن يحل أي شيء |
Bu gezegeni asıl mahveden öncelikli sorunları çözmeyecek. | Open Subtitles | ولن تقوم بحل المشاكل الاساسية والتي تهشم هذا الكوكب |
Bunu bilmen sorunumuzu çözmeyecek. | Open Subtitles | لن يكون لذلك الأمر علاقة بحل المسألة المطروحة |
Hafif silahların kontrol edilmesi, bildiğiniz gibi, savaş problemini çözmeyecek. | TED | كما تعلمون، فإن كبح جماح تداول الأسلحة الصغيرة -- لن يكون كفيلاً بحل مشكلة الحرب. |
Müfettiş bey birimi dağıtmak sorunu çözmeyecek. | Open Subtitles | أيّها السيّد المفتش، حلّ الفريق لن يحلّ المشكلة. |
Köprüyü yerle bir etmek, hiçbir şeyi çözmeyecek. | Open Subtitles | تفجير الجسر لن يحلّ أي شيء. |
Liam'dan kaçmak hiçbir şeyi çözmeyecek. | Open Subtitles | -{\pos(190,230)}الهروب مِنْ (ليام) لن يحلّ أيّ شيء |
Gottfried'le konuşmak yasal sorunlarımızı çözmeyecek. | Open Subtitles | إسكات السيناتور لن تحل مشاكلنا القانونيـة |
Evet ve büyükannenin tek su kaynağına o pis ellerini götürmen bunu çözmeyecek. | Open Subtitles | غمس إصبعك القذر في مصدر مياه امك الوحيد لن يصلح هذا |